Bu ne dediniz şimdi?

Ka’yı alıp yanına V, G, A’yı aldınız mı ne oluyor?

Kavga.

Aynı Ka’yı alıp bu kez yanına bu kez Y, M ve yine A’yı aldınız mı bu kez ne var karşımızda?

Kayma.

Kayma ne?..

Eski dilde ifadesini bulan kağıt para değil, kaymak fiilinin olumsuz hali de değil.

Yazıya özel “kaymakam” için kısalttığımız, kelimeyi kestiğimiz hali.

Kayma.

Kam eklersen oldu mu sana kaymakam.

Seçim öncesi gümbürtüsüne gitti, yazamamıştık ama çok önemli bir konuydu bu, geçti gitti sanmayın…

Sinyali savcıyla gelmişti, şimdi gündeme kaymakamlar oturdu…

Devamı gelir mi, gelecek korkarız.

Önce savcı, halı sahadaki maç saati karışıklığı nedeniyle top oynayacak diğer grupta bulunan öğretmenleri gözaltına aldırmıştı..

Gündemde epey yer işgal etti.

Sonra n’oldu?…

Öğretmenler savcının gazabına uğramakla kaldı; savcı, taşıdığı unvanını özel hayatına karıştırdı, mesleğinin gücünü kullandı, emniyeti kendi keyfine alet etti.

Meslek bir kez daha yıprandı, vatandaşın bakış açısı biraz daha olumsuzlandı.

Mart sonuna doğru ne oldu bu kez?

Eruh Gençlik ve Şirvan Spor karşılaşmasında kavga çıktı.

Kaymakamlar başroldeydi.

Olayın detaylarını basından yansıdığı kadarıyla öğrendik, Eruh öne geçince Şirvanla birbirbirlerine girmişler, döven dövülen kaymakamlar.

Valilik ve bürokrasi yatıştıramamış, İçişleri Bakanlığı devreye girmiş, ancak soğutabilmiş ve dindirebilmişler olayı.

Spor karşılaşması bu.

Neyin kavgası? Ne kavgası?..

Kaymakamla kavga arasında çizginin ne kadar ince olduğunu ortaya koyuyor aslında manzara.

Şaşıyorsunuz elbet.

İlçenin en büyük mülki amiri… Sonrasının muhtemel vali adayları veya bakanlık yüksek düzey bürokratları.

10 yaşında çocuklar gibi kavgaya tutuşuyorlar.

Kaymakam unvanı unutuluyor; “doğal” çocukluk hallerine dönüyorlar.

Hiddet, şiddet.

Hiddet ve şiddetin olduğu yerde nasıl bir mülki amirlik?

Bu iki olay, devam edecek olayların da sinyali gibi değil mi?..

Tüm mesleklerde var olan “insan kalitesindeki gerileme” bugün, yarın ve yarından sonra çok baş ağrıtacak, çok üzecek bizi.

Çünkü hayata sadece “diploma” gözüyle baktığımızda yurdun dört tarafına açılan üniversitelerden mezun olan diplomalılar ellerine kitap, gazete almayınca, olaylara, hayata, insanlığa ve dünyaya at gözlüğüyle bakmayı tercih eder hale geldiklerce sevgiyi, hoşgörüyü, renkleri, aklı ve bilimi unutuyorlar.

Halı sahada saat anlaşmazlığı yüzünden savcı öğretmenleri gözaltına aldırıyor.

Kaymakamlar futbol maçında birbirine giriyor.

Siyasetin zaten dört bir yanı kavga içinde.

Bundan sonrası tufan mı?..

Oynayın harflerle, ha kavga, ha kayma.

O kadar ki kolay ki hayatı kaydırma!