Güngör Altan

nam-ı diğer Arap

veya Boyacı Güngör.

Kendisi kıskandığım (!)

Balıkesir'in sembol isimlerinden biriydi.

En fakirinden en zenginine,

hemen her görüşten insanın sevdiği,

gelip geçerken selamlaştığı

belki de bizim şehirde

herkesle barışık ender insanlardan biriydi.

Çocukluğumuz, gençliğimiz

aynı sokakların havasını soluyarak geçti.

Zımpara gibi toprak zeminlerde

aynı meşin yuvarlağın ardından çok koşuşturduk.

İçerisine saman doldurup arasına ufak taşları karıştırıp çaput top ile çok mahalle maçları yaptık.

Ben şehri turlayıp simit satar iken,

o üç-beş parça tahta kalıntısından derme/çatma sandıkla ayakkabı boyamak için tur atardı sessiz, sakin ve bir o kadar da huzurlu ve insanlarının birbirini alt etmek için çekiştirmediği şehrin cadde ve sokaklarında.

Bizler

Cumhuriyet'in...

Hakkı Çavuş'un çocuklarıydık.

Benzerine bir daha şahitlik edemediğim

efsane muhtar Mustafa Tepmeci'nin evlatlarıydık.

Kimilerinin tepeden baktığı,

hor gördüğü semtin insanlarıydık.

kimimiz Türk,

kimimiz Çerkez,

kimimiz Roman,

kimimiz Yörük,

kimimiz Manav.

ayrımız gayrımız yok

hep birlikte büyüdük,

ekmeğimizi bölüşerek yol aldık.

Güngör çok iyi futbolcuydu.

Ateşspor'la başladığı yolculukta

şehrin arması, markası Balıkesirspor'la zirve yaptı.

Dönemin Fatih Terim'i, Alpaslan Eratlı'sı, Vedat Okyar'ı gibiydi bizim nazarımızda.

Futbolda istikbali parlaktı.

Gelgelim o zirveye pek alışamadı.

"Kısa kes Aydın havası olsun" dercesine

boyacı tezgahını sırtlanıp yeniden çıktı

şehrin cadde ve sokaklarına.

Senin anlayacağın

futbol değil, roman havası oynamayı tercih etti.

Milli Kuvvetler Caddesi'ndeki

Şekerbank köşesini mekan edinmişti.

Tezgah yanındaki radyosu sürekli tıngır-mıngır çalardı.

Müzik demişken, kemanı da iyiydi Güngör'ün.

Allah yeteneği doğuştan vermiş bir keman virtüözü gibiydi.

Dedim ya, o sandığı sevdi, parlattığı insanların gönlünü güler yüzüyle rahatlatmayı tercih etti.

Caddeden her geçişimde uğrar, boya/cila bahanesiyle sohbet ederek eski günleri yad eder, ortak arkadaşlardan haberleri paylaşırdık geçmiş zaman olur ki hayali cihan değercesine..

Çok erken kaybettik Güngör'ü.

Ani bir kalp krizi sonucu Hak yolculuğuna bizden önce çıktı.

Peygamber Efendimizin;

Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir" dediği gibi,

Güngör'ün ölümü de şehir insanlarının yüreklerini dağladı.

Şehrin tarihteki ilk ve prestij caddesi Milli Kuvvetler onun ölümüyle "yetim/öksüz" kalmış gibiydi.

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı merhum A. Edip Uğur, çok güzel bir karara imza attı.

Fotoğrafta gördüğünüz ve ‘Milli Kuvvetler Caddemizin Gülen Yüzü Ayakkabı Boyacısı Güngör Altan’a Allah’tan rahmet diliyoruz’" yazısının yer aldığı levhayı hazırlattı.

Güngör'ün uzun yıllar tezgah açtığı köşeye monte ettirip, minik dokunuşla çok büyük ahde vefa örneği sergilemişti.

Şehirde bir yere isim verilmesi gerekiyorsa

İlla kodaman, zengin, ünlü olması gerekmediğinin, şehrin sakinlerinin şehrin gerçek sahipleri olduğunun mesajıydı bu.

Uzun süredir Milli Kuvvetler'den geçmiyorum.

Dün akşam "haydi gel şöyle bir tur atalım, bakalım şehirde neler değişmiş" takıntısındaki arkadaşla Şekerbank köşesine gelir gelmez, "nereye gitti bizim Güngör" diye nara attım sanki.

Ses tonum biraz abartılı çıkmış olacak ki, arastadaki bir esnaf "buraları tek düzeye dönüştürürken söküp atılar, yenisi de yapmadılar" karşılığını verdi.

Geçirdiğim rahatsızlıklar sonrası kolay kolay sinirlenmeyen ve olup biteni pek umursamayan ben; "Ulen ne oldu bu şehre böyle. Bu kadar mı duyarsızlaştı, köreldi, sahipsiz kaldı" vb. sözlerle yanımdaki Kamil'e çıkıştım. Sanki olup bitenin sorumlusu/suçlusu oymuşçasına.

O levha kime battıysa artık!

Ne zaman yerinden sökülüp çöpe atıldı, tam bilemiyorum.

Lâkin şunu bilir, şunu söylerim der daim:

Balıkesir'in meseleleri, Balıkesir'i tanımayanlarla, bu şehre sevdalı olmayanlarla çözülemez.

Şehrin sokaklarıyla caddelerini bilmeyen, insanlarını tanımayanlar şehri mehter takımına dönüştürdü.

Şehri yönetmeye ve değer katmaya talip insanların, bu şehirde kim arlıdır, kim arsızdır, kim hırlıdır, kim hırsızdır, kim gazetecidir, kim şarlatandır, kim donludur, kim donsuzdur, kim cinlidir, kim cinsizdir, kim inlidir, kim insizdir, kim dinlidir, kim dinsizdir de bilmesi ve ona göre yol haritasını çizmesi gerekiyor.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi başkanı sn. Ahmet Akın'ın Milli Kuvvetler ile ilgili güzel düşünceleri olduğunu biliyorum. Bunu gerçekleştirmek için bazen büyük dokunuşlar gerekmez.

Sn. Akın'ın bizim Güngör'le benzeştiği yönleri var.

Güler yüzüyle gönüllerine girdiği şehir insanları onu efsaneleştirip şehri emanet etti.

Güngör'ün aziz hatırası da "şehremini"ye emanettir.

Nokta!

Selametle..

05 Ekim 2024 | Balıkesir | Ramazan Demir