Biliyorum ki, 

Tertemiz bir suyu bulandırmak ne kadar kolaysa, bir insanı dini, inancı, görüşü, rengi, dili ve tipinden dolayı, hor görmek, küçük düşürmek, aşağılamak, iftira atmakta belki o kadar kolay. 
Yaşamda insanoğlu için önemli olan ise, yaşamayı bilmek ve yaşarken paylaşmayı, her insanın yaşam hakkına saygı duymayı, in-sanlara hoşgörüyle bakmayı ve sevmesini bilmektir diye düşünüyorum.
Anlayacağınız her şey son derece hassas ve basit. 
Zor görünse de, insanları diğer canlılardan ayıran özellikler galiba bunlar olsa gerek…

Dünyadaki güzellikler ve değerler kimileri için önemli olmayabilir. 
Nefret, kin kusmaktan, nifak tohumları saçmaktan dedidoku üreterek insanları birbirine düşürmekle birlikte düşmanlar yaratmaktan bes-lenebilirler. 
Zaten onların, sana, bana, insana karşı merhameti sevgisi saygısı olmaz, hatta kendilerine bile. 
Onun için diyorum ki, dünyada ihtiyacını duyduğumuz ve muhtaç olduğumuz en önemli şey sevgi, dostluk ve hoşgörüden başka bir şey değil. 
Küçücük bir tebessüm ve tatlı dil, karşımızdakine verebileceğimiz en güzel hediye. 
İnsanlar sevmeli, şartlar ne olursa olsun insanlar birbirini sevmesini bilmeli, öğrenmeli, başarmak adına yüreğini dinlemeli, beynini az da olsa yormalı.

Hoşgörüyle bakıldığında olaylara pek çok şeyin değiştiğini göreceksiniz.
Biliyoruz aslında, ben, sen, hepimiz bunu ama, yine de söylemeliyiz birbirimize, hatırlatmamız gerek sık sık.. 
Çünkü yaşamın tadı ayrıntılarda gizli. Yaşamak sevmektir, hissetmektir, anlamaktır.
Sevgi, insanlara bağışladığımız bir duygu, bir armağan ama, her şeyden önce bir insanlık görevi.
Bu yüzden bazen tek taraflı da olabiliyor ve sırf bu yüzden bunu hiç tanımadığımız insanlara karşılıksız sunabiliyoruz.

Severek yaşamak güzeldir, severek yaşamanın güzelliğini ve önemini fark edenler de güzeldir… 
Dünyada bir şey olabil-menin ötesinde çok daha önemli bir şey var aslında; 
İnsan olabilmek.
İnsan olabilmenin koşulu ise tek; 
Yüreğinde sevgi taşıyabilmek. 
Yoksa kim olduğumuzun, nereden geldiğimizin ne önemi var. 
Bu dünyada sadece insan değil miyiz? 
Geldiğimiz yere, toprağa dönmeyecek miyiz vakit saat geldiğinde.. 
Hem ayrıca yeryüzü de insanoğlu için bir imtihan sahnesi değil mi?
Yaşadığımız acı tatlı her an bir imtihan değil mi zaten senin, benim, onun için..
Alnınızın akıyla çıkmak istiyorsanız sınavdan.

Yüreğinizle baş başa kalmak için zaman yaratıp ayırın kendinize.
Muhasebe yapın yaşamınızla ilgili..
Başkalarının kötü yanlarını değil, ortak yanlarınızı bulmaya çalışın. 
Bunun için size gerekli olanın yüreğiniz olduğunu unutmayın. 
Sevgiyle paylaştığım bu yazı için teşekkür etmenizi asla istemiyorum.
Yaradan'a şükretmeniz yeterli..