6 Ağustos’ta ulusal gazetelerden birinde “ismi lazım değil” birinin bir yazısı çıktı.
Belki okudunuz, belki okumadınız, belki yazı sonrası gelen tepkilerle dikkatinizi çekti. Belki hiç çekmedi.
Dedi ki ismi lazım değil o biri:
“Halkının büyük ekseriyeti Müslüman olan ülkemizde 100 yıldır en yaygın ve etkin cemaat olan ve zorla, resmen, biat ettiren Kemalist laik cemaati sakın unutmayalım. Kutsala karşı olmak adına hareket eden bu laik cemaat de kendi kutsalını dayatmak için bir laik-kutsal türbe de icad etmedi mi ve yalnız siyasiler değil, nice sosyal gruplar da açık veya gizli baskıyla oraya götürülmüyor mu?”
Breh breh breh…
Vay vay vay…
Altı çizilecek kelimeleri alt alta yazalım evvela:
En yaygın ve etkin cemaat.
Zorla, resmen biat ettiren.
Kemalist laik cemaat.
Kutsala karşı olmak.
Laik cemaat.
Kendi kutsalını dayatmak.
Laik kutsal türbe.
Açık veya gizli baskı.
*
Zehirlenme bu ama nasıl bir zehirlenme, nasıl bir körlük anlaşılır şey değil.
Güya Atatürk’e saldıracak ya, kendi tabanına ayar veriyor anlaşılan…
E gündeme de geldi, konuşuldu, başardı kendi çapında.
Ama şimdi ismini sorsak yazısını okuyanlara dahi…
Kim yazmış bu yazıyı diye…
Hatırlayan bir elin parmakları kadar çıkarsa iyi…
“İsmi lazım değil” dememiz bundan.
Ama işin asıl vahameti, ulusal bir yayın organından böyle bir zehirlenmenin topluma enjekte edilmesi.
*
Anıtkabir’e türbe diyor aklınca.
Zorla resmen biat ettiren bir cemaat varmış ve bu cemaat Kemalist cemaatmiş.
Kutsala karşıymış.
Kendi kutsalını yaratmış.
Anırkabir de kutsalın türbesi olmuş.
Açık veya kapalı bir baskıyla insanlar oraya götürülüyormuş.
*
Komik aslında.
Düşmanlığın bu kadarı için iyi kafayı bulmuş olmak gerek…
Kutsala karşı olmak mı var Kemalizm’de?
Veya Anıtkabir’e zorla götürülen gördünüz mü ki hiç?
*
Kemalizm’de biat yoktur; aksine tam karşıtıdır.
“İsmi lazım değil” biatçı ise; kendisi, herkesi kendi gibi sanıyor olabilir!
Anıtkabir türbe değildir.
Kimse bez bağlamak için gitmez.
Oraya giden insanlar Cumhuriyet’i, özgürlüğü, bu vatanı borçlu oldukları insana saygı ve şükranlarını göstermek için gider.
Oraya gidenlerin gizli kapaklı abuk sabuk işleri yoktur.
Sıradan bir insanın olağan bir saygı gösterisi bazılarının hazımsızlığına yol açıyor belli ama saçmalamanın da bir sınırı olmalı.
Cemaat, sadece “cami cemaatidir”, cemaatin peşine gidenlerin ülkeye ne gibi belalar açtığını ve örümcekler ördüğünü Pensilvanya hainleri sayesinde net şekilde gördük.
Atatürk’e put demek akıl cıvımasıdır.
Atatürk’ün şu sözünü bir daha akıllara düşürmek gerek:
“Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.”
“İsmi lazım değilin” biri saldıracak ya Atatürk’e…
Akıl cıvıması olmuş, aklı buharlaşmış.
*
“En doğru ve en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır”
Dese alkışlayacağız.
Diyemez tabi…
Atatürk demiş bunu da çünkü.
Akıl uçarsa geriye “ismi lazım değiller” kalıyor.
Zehirlenmenin kalemden çıkanı da bu tipler işte.
Neresinden tutsanız tel tel dökülüyor elinizden!
...