Balıkesir'de neden birşeyler olmuyor..
Türkiye adımızı hep abuk-sabuk olaylarla duyuyor..
Ette sütte, yumurtada peynirde
Tarımda hayvancılıkta
Ormancılıkta, madencilikte..
Aklınıza gelebilecek her alanda
Hiçbir bölgeye, hiçbir il'e nasip olmayan
Güzelliklere ve zenginliklere sahibiz ama...
Her nedense bu güzelliğimizi konuşmuyor, görmüyor Türkiye..
***
İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir'de
Edirne'de Ardahanda, Eskişehir'de Trabzonda..
Balıkesir denilince "5 K"sı değil, MAFYA hesaplaşmaları akla geliyor..
Susurluk denilince "AYRAN"ı değil, malum KAZA akla geliyor..
Gönen'in, Güre'nin şifa dağıtan termal kaynaklarını,
Dursunbey'in Alaçam ormanlarını,
Kapıdağı'nın o eşsiz güzelliklerini,
Ayvalık'ın altın gibi kumsalını,
Manyas'ın peynirini, Bigadiç'in bor'unu,
Bandırma'nın piliçini, balıkçılığını,
Gömeç'in Atatürk kayalıklarını,
Kazdağları'nın oksijenini..
DUYAN, BİLEN, KONUŞAN YOK..
***
Böyle diye diye yıllar yılıdır hep yakındık durduk.
"Makus talihimizi nasıl yeneriz" diye düşünüp-taşınacağımıza
Dersimize çalışıp, geleceğe yön vermek için uğraşacağımıza
"Bu Balıkesir'den bir b..k olmaz" diye diye
Dizlerimize vurduk, ahlarla-vahlarla günü heba ettik..
En vahim olanı da ne biliyormusunuz?
"Böyle gelmiş, böyle gitmez" diye yola çıkıp
Güzelliklerimizi Türkiye'ye yansıtma adına
Canla-başla çalışana
"Sana mı kaldı bu işler"
Misali çamur üzerine çamur atıldı.
Çelme üzerine çelme takıldı..
Balta üzerine balta vuruldu..
Bunun en son örneği de;
"Kasabadan kente" dönüşümün mimarı
Sabri Uğur'a atılan iftiralar değildir de nedir?
***
10.10.2010..
Bin yılda bir gelen
Bundan sonra bilmem kaç neslin daha yaşama şansına sahip olamayacağı
Tarihi günü Balıkesir adına fırsata çevirmek isteyenlerin bile heyecanını kırdık..
Yavuz'a Kula'ya takıntınız olabilir..
Hırs ve kin besleyebilirsiniz..
Onları rencide etmek için fırsat kollayabilirsiniz..
Elinize fırsatta geçmiş olabilir..
Hedefinize ulaşmak ve kişisel hırslarınızı tatmin için
10.10.2010'u seçiyorsanız eğer,
Kusura bakmayın ama
Bunun adına;
"Balıkesir Düşmanlığı"
Denmez de ne denir?
Eleştiri yapacaksak yapalım..
Ne olursunuz bunun dozajını iyi bilelim..
Kendi adımıza değil
Balıkesir'in geleceği adına
Bu ilde yaşayacak çocuklarımız adına
Yapalım bunu..
***
İnanıyorum ki, herşey daha güzel olacak..
Balıkesirliler yılgınlığa, bezginliğe kapılmayacak..
Geçmişinden dersler çıkarıp geleceğine yön verecek..
Zincirlerinden kurtulup, kabuğunu çatlatacak..
Ezberler bozulacak
Ege ve Marmara'nın incisi Balıkesir
Türkiye'nin "parıldayan yıldızı" olacak.
Çok şeyler yaşadım, çok olaylara tanık oldum.
Gün geldi;
"Keşke bunları yaşamaz, görmez, bilmez olaydım" dedim.
Tüm olumsuzluklara rağmen
Ne karamsarım, ne umutsuz..
Balıkesir'in geleceğini çok çok iyi görüyorum..
"Bu kentte bir b..k olmaz" diyenlerin bile
Çok yakın bir gelecekte çok şeyler olabileceğini, olabildiğini..
Değiştiğini, geliştiğini;
"Vay be!.." diyerek hayretlere düşeceklerini
Bugünden görür gibiyim..
***
Dedim ya, gelecek güzel olacak..
Çok güzel günler göreceğiz..
Bunun sinyalini aldım, gördüm, yaşadım
Tarım-Sanayi-Turizm Fuarında..
Kuva-yi Milliye Haftası ve Fuarı'ndan sonra
Balıkesir tarihinde 2. kez..
Ama bu kez daha farklı, daha, güzel, daha heyecanlı
Dursunbey’den Ayvalık’ına, Sındırgı’dan Erdek’e kadar tek yürek, tek ses oldu.
İlimizin sosyal, ekonomik ve kültürel değerlerini görenle, “yahu bu işler Balıkesir’de mi yapılıyor” diye hayrete düştü!
Bu fuar, geçmişiyle özdeşleşen ve adını yansıtan simgeleri olduğu söylenemeyen Balıkesir’e bir hareketlilik ve canlılık kazandırdı.
Herşeyden önemlisi moral kaynağı oldu.
Herşeyden önemlisi, Balıkesir ilinde yaşayanlar olarak BİRBİRİMİZİ DAHA İYİ TANIMA FIRSATI SAĞLADI..
Zaten Balıkesir'i Türkiye'ye veya Dünyaya tanıtabilmemiz için
Öncelikli olarak BİRBİRİMİZİ İYİ TANIMAMAZ GEREK MİYOR MU?
İşte bunun fırsatını da verdi bize
10.10.2010...
***
Atalarımızın çok güzey deyişleri var;
"İt ürür, kervan yürür.."
"Güneş balçıkla sıvanmaz"
Bunlara birçoğunu siz ekleyebilirsiniz..
Diyeceğim şu;
10.10.2010..
Bin yılda bir böyle bir tarih var.
Bizden sonra kimbilir kaçıncı nesil bu tarihi yaşayacak.
Balıkesir, ama eksiğiyle, ama fazlasıyla
10.10.2010'u iyi değerlendirmeye çalışıyor.
Balıkesir'de yaşayan, seven, benimseyen,
"Bu kent benim kentimdir" diyen,
"Bende markalaşmış ilde yaşamak istiyorum" diyen
her kim olursa olsun..
BALIKESİR ve geleceği sözkonusu olduğunda;
"GERİSİ TEFERRUATTIR" diyebilmeli..
10.10.2010'u MALİ MİLAD olarak görmeli..
***
10.10.2010..
"Dünya Balıkesirliler Günü"..
Bu tarihi anı
Balıkesir adına fırsata dönüştürme noktasında
Balıkesir'in liderliğini üstlenen, lokomotifi olan
Balıkesir'in gelmiş geçmiş en "aykırı valisi" olan
Balıkesir'in 41. valisi Yılmaz Arslan'a 41 kere maşallah diyor
ve şahsım adına ALNINDAN ÖPÜYORUM..
Benden size bir hemşehri önerisi;
Bu kentte yaşayan biri olarak
0 266 245 01 22 'yi arayın..
"Valimizle görüşmek istiyoruz" deyin..
Balıkesir adına cesaretle attığı adımlara,
sizde teşekkür edin derim..
Gurur duy Balıkesirli böyle bir Vali'ye sahip olduğun için..
.. ve dua edin ki, o gittikten sonra yerine gelecek isimde onun gibi yürekli, cesaretli olsun!
Şunu da unutmayın ki;
Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak..
Çok yakında, çok güzel günler göreceğiz..
Kalın sağlıcakla...