Altıeylül Belediyesi basın danışmanlarından İsmail Koca direksiyonda. Yanındaki koltukta ben. Arkada Büyükşehir Merhaba’dan Kamil Akyürek.. Hemen onun yanı başında kentin renkli siması Mustafa Tetik..
Kamil’le Mustafa araca binmeye nazlanıyorlar ama, zorla alıyoruz neredeyse yanımıza. Canına kıyan Necdet Karabaş’ı saklamaya gidiyoruz Çınarlıdere’ye. 
Ben birini bitirmeden, İsmail anlatmaya başlıyor “Sarı”yla geçen anılarımızı. Ölüm evinde kahkahalar atarcasına! 
Eski Kepsut yolundan Çevre yoluna çıkacağız. Balıkesirspor Kulübü tesislerini geçtik, kavşağa geliyoruz.
Bir anda pür dikkat kesiliyorum. 
Kamyon sağdan kavşaga girdi. Karşıdan bir araç son sürat geliyor.  
Eyvaaahh diyorum. 
Gitti. Gitti. Araçtakiler gitti... 
Gözlerim donup kalıyor. 
Araç bir sağ yapıp kıl payı kurtarıyor kendini.. 
Ohhh be demeden ben, serseri mayın gibi geliyor üzerimize.. 
Kamil bir şeyler söylüyor. 
İsmail ani bir reflekse sağa kırıyor, kırmasına ama.. 
Araç koptu geliyor üzerimize..
 Bir patırtı, çatırtı.. 
Gittik..gittiiiikk demiyorum, çünkü şoktayız. 
Bir süre sonra bakıyorum herkes iki ayağının üzerinde iniyor araçtan. 
Verilmiş sadakamız varmış. 
Maddi hasarla atlattık sonucu facia diye yazılacak bir kazayı. 
4 biz, 4 diğer araçta 8 kişi kurtuldu.
İsmail;
“Sarı bizi çağırdı” diyor ve ekliyor; 
“Maden beni bu kadar çok seviyorsunuz, gelin arkamdan”.. 
Haydi başlıyoruz yine hep birlikte gülmeye..
Ne mutlu yarın ölecekmiş gibi bugünü yaşayanlara..
Böylece ben bu kaçıncı bilmiyorum ama, bir kez daha KOCA bir çalım atıyordum azraile, Rabbimin yardımıyla.. 
Ben seviyorum ölümü ve onu bilerek yaşamayı..

11 TEMMUZ 2016