BALIKESİR’in adı ‘Yeni’ kendi eski olan Çarşısında “Yaşar’ın Yeri” adında bir çay ocağı var. Tavşan kanı çayının tiryakisine dönüştüğümden sıkça giderim.
İçi dışı kırmızı-beyaz.
Sahibi fanatik Bal-Kesli.
Kulübün satışa çıkardığı ürünlerden sürekli alarak kendi çapında maddi destek verdiğini söylüyor. Merhum babası da kulübün kuruluşuna katkı koyanlardan biriymiş.
Oraya her gidişimde en az üç-beş kişiden işitirim başlıktaki soruyu.
Son gittiğimde ömrünün elli yılını Bal-Kes’e veren “Kaptan Cemal” (Cemal Tuncaoğlu) da oradaydı.
Eski günlerden örnekler verdim oradaki arkadaşlara.
Hasbelkader yöneticilik yaptığımız dönemde en az 15 deplasmana, takımın başında Kaptan Cemal’le gittik.
Nelerle karşılaşmıştık be!
O dönemde bugünkü gibi iddaa, canlı yayın, federasyon payı gibi gelirler yok! Forma reklâmı araki bulasın. Tek ciddi gelir kaynağı, garaj giriş-çıkış ücretleriyle kömür satışına eklenen bağış pulu denilebilir.
Bizimle aynı yönetimdeki mali müşavir Avni Abacıgil gelir-gider hesabı yapmıştı. Bugün gibi aklımda rakamlar.
Eski parayla 410 milyon lira gelir, 15 milyar lira gider.. Aradaki uçurumu görüyorsunuz değil mi?
Transfer yaparken kılı kırk yarıyorduk. O gün de takımın başında olan Can Cangök bunun canlı tanığı.
Önce Canla merhum Okan Atay ve ‘Altın Kafa’ Mahmut Evren otururdu futbolcularla pazarlığa yönetim adına.. Ardından bizim Metin Baykan ile Metin Özpınar ikinci pazarlığı yapardı.
Hemen her işte sinekten yağ çıkarılmaya çalışılırdı.
Bugün, dolar ve avroların konuşulduğu tabloyu merak ediyorsun değil mi?
Senin gibi ben de merak ediyorum.
Sadece UEFA’ya giden dosyalara baktığımda ağzım açık kalıyor.
Kimine göre bunlar büyük paralar değilmiş!
İyi de karşılığı nerede?
Hangi gelirle ödenecek?
Bizim bilemediğimiz sürekli gelir getirici kaynaklar mı yaratıldı ki?
Daha kulüp çalışanımızın alın terinin karşılığını vermekte zorlanıyoruz be..
Durum, hal, vaziyet bu!
Dün de böyleydi.
Bugün de böyle..
Biline, biline bu transferler yapıldı, olmayan paralar saçıldı. Kaynaklar değil, denizler kurutuldu! Adı, sanı duyulmamış teknik direktörlere 50-60 bin lira aylık, bilmem kaç bin lira peşinat adı altında para vaat edildi, sözleşmelere imza atıldı.
Ne kadar kolay değil mi?
Yöneticilik bu mudur?
Balıkesirspor kendilerine ait bir şirket olsaydı, bugüne kadar gelen gidenler hiç böyle yönetir miydi?
Evet...
Cevabınız nedir hanım efendiler, beyefendiler?
...
O “Bal-Kes bizi çok üzüyor” diyen Çaycı Yaşar, ben bunları söylediğimde daha çok üzüldü.
“Ben de çok üzülüyorum ama Balıkesirspor için değil, sizin gibi Bal-Kes aşıkları için” diyerek noktayı koydum sohbete..
Hastalığın teşhisi yıllar önce konuldu. Reçete elde. Uygulayacak kararlılık yok.
Sunni teneffüse devam...
***
DÖNÜP DOLAŞIP AYNI YERE GELİYORUZ
Kardeşlerim,
2 Kasım 2015'de, yani 1.5 yıl önceki genel kurul sonrası bakın ne yazmışım.
Dönüp dolaşıp geldiğimiz yeri görmenize ışık tutacak.
Hadi hepberaber okuyalım:
“Balıkesirspor Kulübü olağanüstü genel kurulunun, (bir önceki mahkemeye taşınan kongre manzarasını dikkate aldığımdan) olağanüstü koşullarda geçmesini bekliyordum.
Yanıldım!
Olağanüstü derken kavga-gürültü değildi beklediğim.
Göz göre göre, tek bir kişinin inadı yüzünden, hem de karşısına yine aday olarak çıkan isme olan takıntısı nedeniyle takımı küme düşüren, milyonlarını har vurup harman savuran Tuna Aktürk’ten bunun hesabının sorulmasıydı beklentim.
Göreve talip olanlardan gık çıkmadı!
Son yılların en olağan, en sakin kongresiydi. Veren razı, alan razı tablosu vardı.
Tuna Aktürk, genel kurula kendini aklatarak son golünü 90'a takıyordu. Dr. Feyyaz Çiftçi de, Bal-Kes başkanlığı hayalini gerçekleştiriyordu.
Balıkesirspor mu?
Bugün de doktorun aspirin tedavisiyle günü kotardı diyelim.
Yarın?
İyi olur inşallah..."
*
KOCAELİ ve SAKARYA'DAN BETER OLURUZ
Kırmızı-Beyaz sevdalıları,
1.5 yıl sonra da aynı şeyleri konuşuyoruz, tıpkı 40 yıl önce konuşulanlar gibi..
Geçen 50 yılda neredeyse 40 kongre yapmışız.
Tıpkı, ülkede 94 yılda 65 hükümet kurulduğu gibi!
Sonunda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider çıktı da milletiyle el ele verip sistem çökmeden değiştirildi.
Bizim de Balıkesirspor Kulübü’ndeki bu sistemi değiştirmemiz kaçınılmaz.
Aksi halde bir dip daha yaparsak Kocaelispor ve Sakarya’dan beter oluruz!
...
Ramazan-ı Şerifleriniz mübarek olsun...
26 MAYIS 2017
