Samimiyetinin vatandaş nezdinde de karşılık bulduğuna inandığım milletvekilimiz 'un iktidar partisinin genel başkan yardımcılığına getirilmesi, Balıkesir'in siyaseten de sınıf atladığının aleni göstergesidir.

Haklı olarak gurur duyulması gereken, Balıkesir'e hakkının gecikmeli olarak teslim edildiği bir gelişmedir.

Hem iktidar, hemi de ana muhalefet partisinde genel başkan yardımcısı olması, hangi yönüyle bakarsanız bakın adına büyük kazanımdır.  Bunu firsata dönüştürmek ise. kente yön verenler ile siyasetinin maharetine bağlıdır.

Hayıflanıyoruz ya; "niye bakanımız yok" diye kimi vakitler. Bunu hiç dert etmeye gerek yok.

Neden mi?

İktidarı ve muhalefetiyle iç kavgalarımızı bıraktığımızda, kişisel kaygılardan arınıp, insana hizmete odaklandığımızda; bakanı da olacaktır 10 numaralı şehrin!

Tekrarlamakta fayda var. Bu tamamen şehir siyasetinin enerjisini hangi yönde kullanacağıyla orantılı bir meseledir. Gerçekleşmesi imkansız değildir. Bizim şehre yön verenlerin elindedir!

Bu arada, aklıma gelmiş iken hemen hatırlatayım;

Bizim şehre aga, abi, ağa veya hanımağa değil, kollektif çalışmanın sırrını bilen, şehri sahiplenen, dertleriyle dertlenen, mevzubahis Balıkesir'in herhangi bir meselesi olduğunda; "bu bizim ilgi alanımızda değil" demeden konuya dört elle sarılan  güzel yürekli insanlar lâzım.

Tanıdığım günden bu yana bana, "siyasetin olması gereken yüzü" izlenimi veren, insani yönüyle dikkatimi çeken Belgin Uygur başkanımı bizim şehri onurlandıran göreve seçilmesi sebebiyle de tebrik ederim.

Selâmetle...