Kasımpaşa'yı 5-3 yendiğinde bizim takım, “hayata dönüş” yapmıştık hep beraber.
İlaç gibi gelirken 3 puan, skor herkesi şaşırtmıştı.
Kimi “şans”,  kimi “azmin zaferi” olarak niteledi o galibiyeti.
Bence ikisi bir aradaydı.
Futbol şansı bizimleydi ama, kazanma hırsı daha ön plandaydı.
Galatasaray'ı 2-0 yenme başarısını gösterdiğimiz maçta bile, bu hırs göze çarpmamıştı.
Kasımpaşa karşısında özellikle ikinci yarıda, inanılmaz derecede arzulu, istekli, hırslıydı bizim takım oyuncuları.
Koşan, mücadele eden, gol pozisyonu üretip rakip kalede tehlike yaratan bir takım izlememiz içimizi kıpır kıpır etmişti.
Henüz ligin yarısı bile olmamışken, ligde kalacağına inanılmayan Balıkesirspor'a bakışları, yaklaşımı bir anda değiştirivermiş, tünelin uçundan minikte olsa görülen ışık aydınlatmıştı gönülleri..

***
TÜNELİN UCUNDA IŞIK VAR MI?
Balıkesirspor tarihi adına Süper Ligdeki en farklı galibiyetin elde edildiği bu müsabaka sonrasında, futbolun çok basit bir oyun olduğunu, atan ile tutanın iyi olması, koşup mücadele edilmesi halinde bizim takımın mucize yaşatabileceğini söylemiştim.
Sercan Yıldırım'a ayrı bir paragraf açtığım, Uğur Akdemir'in insanüstü gayretine değinip Burak Çalık'ın hucüm bölgesine kattığı sinerjiye dikkat çekerek, “5-3'lük Kasımpaşa zaferinin ardından kentte oluşan pempe tabloya bakarak hayallere dalabilirdim bende.. Bu takım böyle oynasın küme falan düşmez arkadaş diyerek hem sizi, hem kendimi avutabilirdim. Hem de tam fırsatı yakalamışken.” görüşünü paylaşmıştım.
Kimi günü kurtarma peşinde koşanlarla, okuduklarını anlamayanların şahsımı yine hedeflerine oturttuğu o yazımı şöyle bitirmiştim:
“Tutanın yine yürekleri ağızlara getirdiği, atanların iyi olduğu bir günde gelen galibiyetin şans eseri olmadığını kanıtlamak yine bu oyuncuların elinde.
Dışarıdaki Karabük, içerideki Trabzonspor maçları en güzel fırsat..
Atanı tutanı görelim.”

***
OBJEKTİF OLMAKTA ZORLANDIĞIM AN..
Karabük deplasmanında bu gözle seyrettim Balıkesirspor formasıyla mücadele eden futbolcularımızı.
Bir önceki tarihi zaferin elde edildiği maçta sergiledikleri performansla, Karabük önünde ortaya koydukları verimi karşılaştırmaya çalıştım.
İzlerken mücadeleyi, bir Kasımpaşa maçının ikinci yarısını göz önüne getirdim, bir de Karabük önündeki sınavı.. Şu şu dakikalar arasında rakibi bunalttık, şu kadar gol pozisyonu ürettik diyebileceğim anlar olduğunu göremedim. Çünkü iki maç arasında kıyaslanamayacak kadar düşüş vardı, bizim takım oyuncularında. 
Normal koşullarda ilk bölümü 5-6 farklı sonuçlanması gereken bir maçtı.
Aynı gözle izlediysek maçı, yukarıdaki tespitlere katılacağınıza eminim.
Aksi görüşte olanlar varsa, saygı duyarım. Zaman zaman bende onlar gibi düşünebiliyorum çünkü. Balıkesirspor'umuzun oynadığı maçlara öznel açıdan bakarak objektif yorum yapmakta zorlanabiliyorum.
Bazen acıtsada yüreğimi söylemek durumunda kalıyorum gerçeği, görünen köy kılavuz istemiyor misali.

***
ATANI DA, TUTANI DA GÖRDÜK!
Bu işin başka tarafı. Biz mevzuya devam edelim.
Peki Karabük'te anormal olan neydi de tersi yaşandı.
Maçı kazanan Karabük değil de, Balıkesirspor oldu. 
Hemen söyleyeyim.
Emrullah Şalk..
İşte anormal olan bu isimdi..
Balıkesirspor kalesini 14 maçtır koruyan 27 yaşındaki Emrullah, alışagelmişin dışında “zayıf halka” değildi bu kez.
Kulusiç'in pozisyonu dışında hiç hata yapmadı.
Bugüne değin yediği goller nedeniyle, hem de en ağırından eleştirilen Emrullah Şalk, son maçında muhteşem oynadı.
Genç file bekçisi kalede devleşti, rakibin etkili hücumlarında gol şansı vermedi. Kritik bir deplasmanda, 6 puanlık denilebilecek bir maçın kazanılması yanında Balıkesirspor'un Süper Ligde (1975-76 sezonu da dahil) elde ettiği ilk deplasman galibiyetinin mimarıydı.
Anormal olan buydu işte Karabük'te.

***
BALIKESİR NORMALE NE ZAMAN DÖNER?
Sözün özü;
Kasımpaşa maçında atanı görmüştük, Karabük'te ise tutanı gördük.
Şimdi bu ikisini taçlandıracak olan ise, pazartesi günü iç sahada oynanacak Trabzon maçıdır.
Bu maçta da, atanlar ile tutan gününde, futbol şansı da bizim takımla birlikte olursa “mucize”nin yaşanılabileceğine inanacağız.
Birde ara transfer döneminde, süper lig tecrübesi yanında rakipleri düşündürecek kapasitede 4-5 yetenek bizim takıma dahil edildiğinde; 
Benzin düşer, dolar düşer.. Balıkesir'in takımı düşmez” diyebileceğiz kalben hepbirlikte!

***
AYNA AYNA.. SÖYLE BANA..!
Bu arada, meraklılarına bir not:
Balıkesir ve Balıkesirspor sevgimi kimseye anlatacak, ispat edecek durumunda olmadığım gibi zorunda hiç değilim. 
Bilen bilmeyene söylesin. Bilmeyen varsa öğrensin..
Balıkesirspor'un bu sezonla ilgili görüşlerimde dün neredeysem, bugünde oradayım.
Aşağıda linklerini verdiğim yazılarımı sırasıyla okuyun.. 
Okudunuz mu?
Ayna.. ayna... Söyle bana..!
Hepimize ve sevdiklerimize önce sağlık getirmesini dilediğim 2015 Balıkesir'in ve Balıkesirspor'un yılı olsun...
...