Adı;
Cevdet Tellioğlu.
Meslektaş sayılırız.
Güzel işlere imza atıyor!
Balıkesir’e hizmet ediyor.
Bizimde yıllardır hayalini kurduğumuz “Büyük Aile” oluşumuna en ciddi katkıyı koyanlardan biri.
Tanımaktan memnuniyet duyuyorum kendi adıma.
Sizin de yakından tanımanızı istiyorum.
Onu takibe almanız yararlı olacaktır düşüncesindeyim.
Manidar olduğu kadar zihinlerdeki soru işaretlerini yok edici, bazen de sizin “iyi” dediğiniz konuda kafanızda soru işareti uyandırabilecek mesajlar veriyor çünkü.
Zaman zaman benim de içimden geçenleri yazıya döküp paylaşıyor Face’deki adresinden.
Takip etmenizi öneriyorum kendisini.
Neden mi?
***
Bu sorunun cevabı çok basit.
Hangi biriniz atmaz ki Cevdet Tellioğlu’nun şu son paylaşımının altına imza..
Ama önce bir okuyun;
“Hangi partiden olursa olsun. Ne yapmam gerektiği, kimi desteklemem gerektiği, neyi eleştirmem gerektiği ile ilgili, bana yönlendirme yapmaya, çalışanlara CEVABIMDIR:
Şu an, hiç bir siyasi parti ve yandaşının, siyasi argümanı ve gelecek kaygısı beni ilgilendirmemektedir.
BEN FİRAVUN'a karşı, MUSA'dan yanayım.
Ve bugün MUSA; TC. CUMHURBAŞKANI, ORDUMUN BAŞKOMUTANI, RECEP TAYYİP ERDOĞAN'dır.”
...
Ne diyorsunuz?
Ne diyorsunuz?
Haksız mı Cevdet bey?
......
O halde, imza atanlar parmak kaldırsın benimle birlikte..
***
Ey sevgili okur!
Bu işin sağı-solu yok!
Şakası hiç yok!
Düşünsenize bir kere;
15 Temmuz gecesi CNN Türk'ten Hande Fırat’ın cep telefonu görüntüsüyle bağlandığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkı demokrasiye sahip çıkmaya çağırmasaydı..
Ne olurdu halimiz?
Belki bugün bir çoğumuz yoktu hayatta. Kimimiz de tutuklanmıştı.
Belki bugün bir çoğumuz yoktu hayatta. Kimimiz de tutuklanmıştı.
Asker üniforması altına gizlenmiş hainlerin kalkıştığı darbe girişimi önlendiyse eğer, bunu Başkomutan ile milli bir duruş sergileyen Türk Medyası’na borçluyuz. Yine, Başkomutan’ın silahsız ama, en etkili vatan ordusu milletimize borçluyuz.
***
İşte bu ahval ve şerait içinde daha ilk gün;
“Tarih de yazacak, ben de yazıyorum.
Recep Tayyip Erdoğan..
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk'ten sonra en büyük dehası ve Başkomutanıdır.” diyerek tarihe not düşmeyi üzerime vazife saymıştım..
Kim ne derse desin.
Ben bunu bilir, bunu söylerim.
Cevdet Tellioğlu’na katılıyorum...