Daha bir hafta önce #Bitcoin’e parasını yatırıp, bir koyup beş alma hayalini kuran bir arkadaşa anlattığım şuydu. 

Hatta o gün aynen bunu yazacakken, yoğunluktan yazamadım. 

Bu bir piramittir. 

Piramidin en tepesinde bu sanal parayı çıkartanlar durur. Ve altındaki yaygın katılımcı ve destekcinin katılımlarıyla kendisini ve erken dönem katılımcılarını ihya eder. 

Sonra 2., 3., 4......  nesil olarak sürekli piramitin altına ilaveler olur. Her katılım, her yatırılan para bir üstünde daha önce katılana ve daha yukarıdakilerinin kazanç hanesine yazılır. 

Katılımcılar milyon kişiyi aşar, milyar kişiye ulaşır. Katılım arttıkça kazanç devam eder. 

Ve sonra en taban pasifleşmeye, katılım azalmaya başladığında ip kopar. En tepedekiler yükü tutmuş, ortadakiler kazandığını (eğer nakte çevirebildiyse) köşeyi dönmüş olurken, kazananlardan sayıca 100 kat fazla olan tabandakiler ise verdikleri parayla tepedekileri ihya ettikleriyle kalır. 

Bu belki yarın, belki 3 ay, belki de 3 yıl sonra kaçınılmaz sondur. 

Hiçbir bankanın, ulusal sistemin güvencesinde olmayan sanal para çılgınlığı, birinin fişi çekmesiyle anında son bulur.

Aynı Saddam’ın yıkılmasından sonra tedavülden kalkan Irak Dinarı’nın  pul olduğu gibi. 

Velev ki sen kazananlardan oldun, kazandığın para altında olanların, sonradan yatırım yapanların üstüne basarak, hakkını gasbederek kazandığın paradır”

NATUREL KOZMETİK, GIDA, İLAÇ AĞLARI...

Günümüzde onlarca farklı isimle peydahlanan müşterilerini para kazanma vaadiyle kandırarak yüklü miktarda 10 tl lik malı 100 tl ye satan ve ve temsilcilerine, kendi altlarına 3-5 temsilci bulma konusunda gazlayan, sonra bir altı, sonra bir altı şeklinde devam eden ağ sisteminin mucitleri de aynı piramitten köşeyi dönerler. 

Ve en sonunda en alttakiler yedikleri kazıkla kalırlar. 

Sattıkları mal gibi görünse de istismar, coşku, gaz satarlar.  Lüks otellerde partilerle katılımcıların gözlerini boyarlar, hatta kör ederler. 

Aynı 1990'lı yıllarda Titan zincirindeki katılımcılar gibi verdikleri partilerle gözleri boyanan, kendilerininde kazanacağını, 1’e 5 alacaklarını hayal eden onbinlerce kişinin parası tepeye aktarılır, tepedekiler safahat içerisinde yaşar. 

Daha da eskiye gidecek olursak en başta yazdığım Denizer bu ülkede bu sistemi başlatan (1987) ilk organizasyondu.

O zamanlar katılımcılara posta yolu ve mektupla ulaşılıyordu. 

Sen eğer katılmaya razı olduysan, kayıt belgeni ve paranı zarfa koyup Denizer Organizasyon’a gönderiyorsun o sana 7 tane boş başvuru formu ve zarf gönderiyor, onları en samimi, sana #güvenen arkadaşlarına dağıtıp, onların da para göndermelerini sağlıyorsun ki, senin de kazanmaya başlayacağın 3. basamağa çabucak gelsin ve senin hissene düşen paralar posta yoluyla sana akmaya başlasın. 

Yani 3. basamağa kadar 7x7x7= 343 kişinin başını yakmış oluyorsun..

Denizer, Titan, Çiftlik Bank, dünyayı saran Bitcoin ve son zamanlarda Türkiye’de herkesin bulaştığı bu pazarlama ağları hep aynı mantıkla soyar aptalları. 

Ama bizde aptal bitmez. 

Gözüne soksan, görmez. 

Bitcoinde para kaybedenlerin çoğu da daha önce titanda veya çiftlikbankta da kaybedenlerden oluşuyor. 

Hepsinin derdi kısa yoldan köşeyi dönmek. 

Tecrübe aptallar için varlığı olmayan bir kavramdır. 

Ne giden paraya, ne de paralarını kaybedenlere hiç acımadım. 

Hatta bu para ekonomiye, ihtiyaç sahibi olanların kazanç alanlarına girmediği için, para kaptıranların yüzüne tükürdüm

Tükürüyorum.