"Balıkesir Basını Körfez Buluşması ve İftar Programı" anlamlı sahneleri de yaşattı bize.
Örneğin, 55 yıl önce Gazeteciler Cemiyeti temeline ilk harcı atan isimlerden Ali Gezer ustanın yaptığı konuşma ağlatacaktı neredeyse beni.
Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Balya, Gömeç, İvrindi ve Havran'daki gazetelerimizin sahipleriyle basın emekçilerine bir vefa anlamı taşıyordu Adrina Hotel'deki etkinlik.
Bölgedeki belediye başkanlarına da teşekkür edildi, yerel basına verdikleri destek karşılığı.
Güzel ve anlamlı bir etkinlikti.
***
Önemsiyorum bu tür organizasyonları. Hem Balıkesirlilik kimliğini öne çıkarıyor, hem de Merkez, Körfez ve Marmara'yı kaynaştırıp bütünleştiriyor.
Büyükşehir'in bütünşehir olması noktasında ihtiyaç var bizim Cemiyetin yaptığı gibi organizasyonlara..
Her renkten, her görüşten insan vardı. Çok olumlu tepkiler aldım; "Körfezde bunun gibi güzel ve anlamlı bir etkinlik ilk kez yaşandı" dedi hemen hemen herkes.
Emeği geçenlere, destek verenlere birkez de buradan teşekkür ediyorum.
Ama benim asıl değinmek istediğim konu o etkinlikte yaptığım konuşma.
İki önemli mesaj verdim.
Tarihe kayıt düşmesi ve sizinde işitmeniz için alıyorum bu sütunlara.
***
Birincisi meslektaşlarıma.
Birbiriyle kavga eden, birbiriyle küsen, birbiriyle yardımlaşmaktan kaçınan, ayrışan, bölünen, ortak çıkarları noktasında bile biraraya gelemeyenler başkalarının hakkını savunamaz.
Sevgili meslektaşlarım, rekabeti habercilikte yapacağız, dedikodu da değil. Birbirimizi hırpalamakta hiç değil. Meslektaşına kara çalmak seni asla büyütmez, aksine küçülteceği gibi gazetecilik mesleğinin zaten büyük hasar görmüş saygınlığını iyice zedeler.
Gazeteci kardeşim;
Birine çamur atmadan önce düşünün
Unutmaki ilk önce senin ellerin kirlenecek.
Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına da yapmayacağız.
Mesleğimize başkalarından saygı göstermesini bekliyorsak, buna önce kendimizden başlayacağız.
Anadolu gazetecileri olarak bizler birbirimize daha yakın olmak, içimizdeki çürük elmaları ayıklamak zorundayız.
Tehdit ve şantaj peşinde koşanları, mesleğe kara çalahları içinizde barındırmayın, itibar etmeyin, edeni de uyarın. Meslek örgütü olarak bizde sessiz kalıyorsak bizi de uyarın.
***
İkincisi Balıkesir'de yaşayanlara...
Belediye başkanları, siyasiler, bürokratlar ve işadamları..
Şimdi söyleyeceklerimi can kulağıyla dinlemenizi rica ediyorum.
Çünkü bizim için olduğu kadar sizin içinde çok önemli..
Gazetecilik ruhunda muhaliflik olsa da,
karalama, küçük düşürme, özel hayata girme,
bürokratı, işadamını, siyasetçiyi, belediye başkanlarını tehdit etme, hedef gösterme,
ülkesi aleyhine yayın yapma sanatı değildir.
Gazetecilik feysbuk ve twittirda ahkam kesmek, güzel Türkçemizi de katlederek insanların onurlarıyla, şerefleriyle oynamak değildir.
Gazetecilik yapmak demek haber üretmektir;
Gazetecilik demek toplum yararına olan işlerde kamuoyu oluşturmaktır;
Gazeteci demek olayları doğru ve düzgün, dürüst yansıtmaktır.
Gazeteci ne savcıdır, ne hakim. Halkın avukatıdır.
Gazeteci yaptığı haberde, yorumda tek bir şeyi gözetir. O da kişisel çıkar değil halkın yararıdır.
***
Ey arkadaş
Bizler yerlerde sürünen mesleğimizin eski saygınlığını yeniden kazanması..
yayın kuruluşlarımızın halkın sesi, gözü, kulağına dönüşmesi için uğraş veriyoruz.
İş dünyasının seçkin isimleri, değerli siyasiler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bürokratlarımız ve belediye başkanlarımız...
Sizlerden küçük bir ricamız var.
Bizler evimizin önünü süpürüp temizlemek istiyoruz.
Bugünkü standartlarda bunu sadece bizim yapmamız yeterli değil.
Pırıl pırıl bir temizlik için desteğinize ihtiyacımız var.
Balıkesir'de, Bandırma'da, Edremit körfezinde, kimin ne yaptığını, neyin peşinde koştuğunu kimlerin kara, kimlerin ak-pak olduğunu bizden daha iyi bilen sizlersiniz.
Herkese hak ettiği şekilde davranın.
Hak ettiğini verin!
Unutmayın ki;
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek yaşattığınız yılanların bir sonraki hedefi, siz olursunuz.
Olanları bizde, sizde çok iyi biliyorsunuz!
Onun için bu işi dürüstçe yapanlara sahip çıkın, destek olun.
Bunu sizden temiz toplum için, temiz basın için istiyoruz.
Bunu sizden Türkiye'nin aydınlık yarınlarına katkı sunmanız için istiyoruz, bekliyoruz.
***
Bu arada, şunu da söylememe izin verin.
Büyükşehir statüsüyle birlikte Balıkesir'de çıta yükseldi.
Merkez, Körfez ve Marmara'da önemli projeler var.
Peşi ardına uygulamaya geçiriliyor
Sadece ülkemiz yatırımcılarının değil, yabancıların da ilgisini çekmeyi başardık.
İlimizdeki markalara yenileri ekleniyor.
Merkezi, körfezi ve marmarasıyla cazibe merkezine dönüşüyoruz.
Balıkesir medyasıyla da bu değişime ve dönüşüme güçlerini birleştirerek dahil olmalı.
***
Körfez buluşmasındaki mesajım işte böyleydi.
Şimdi sizde okudunuz.
İster "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" demeye devam et,
İsterse, "Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım" diyerek çamura bat..
Ya da, "Yeter yahu. Bu iş böyle gitmez" deyip tertemiz bir sayfa aç!
Ey Balıkesirli tercih senin..
....
