SANSÜR YASASI DEDİKLERİ...

"Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Nisan 2023'de yürürlüğe girecek kanun, yazılı basının dijitale dönüşümünü hızlandıracak. Öngörüm, çok değil kısa sayılabilecek yıllar içerisinde yazılı basın artık günlük hayatımızdan (istisnalar, yani ihtisas alanında yayınlananlar hariç) çıkacak.

Ayrıca günlük yaşamda insanımızın haber ihtiyacını karşılayan internet medyası da "resmi" manada gazetecilik kimliği kazandı. Bundan böyle İnternet haberciliği yapan arkadaşlarımız da "gazeteci kimliği"ne kavuşacak. Bilişim Yasasına değil, Basın Kanuna tabi olacak. Bu önemli ve yıllardır beklediğimiz bir düzenlemeydi.

Bir de Basın Meslek Yasası çıkarılabilirse ballı börek olur. İhtiyaçtır, elzemdir. Eninde sonunda çıkarılmalı. Meslek örgütleri "BARO", "Tabip Odası" vb. kuruluşların yapısına kavuşturulmalı, nasıl ki 1 m2'lik çay ocağı açmak için, başta ustafalık, kafalık gibi belgeler olmak üzere bir çok yasal yükümlülüğün yerine getirilmesi isteniyorsa, yayın kuruluşu açacak ve burada görev yapacak kişilerde de belli kriterler mutlaka aranmalı...



Gelelim, Basın Kanunu ile birlikte çıkarılan ve üzerinde fırtınalar koparılan 29. maddeye.

Dezenformasyon yasasının bu maddesiyle
"Yalan haber yayma" suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getiriliyor.

Söz konusu maddede;
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu tanımlanıyor.

Suçun oluşması için ise;

1- Yayılan haber gerçek değilse,
2- Ülkenin güvenliği ve kamu sağlığını ilgilendiriyorsa,
3- Halk arasında korku, panik ve endişe oluşturma kastı varsa,
4- Kamu barışını bozmaya yönelik ve aleni ise...
şeklinde 4 şart aranıyor.

Kimi hukukçular ile muhalefet partileri dezenformasyon yasasının bu 29. maddesine hararetle karşı çıkıyor.

Haklılar ve haksızlar diyemem.

Bölücü, kırıcı, hedef gösterici, insanı küçük düşürücü, dil, din, ırk ayrıştırmayan, hak ve hürriyetlere saldırmayan her görüşe saygım var.


Benim inancım şu;

Kişi ve hak ve özgürlüklerine saygınız var ise, basın veya kişisel özgürlüklerin bir başkasının özgürlük alanına girildiğinde sonlandığına inanıyorsanız, kişisel hırslarınız memleket çıkarlarının önüne geçmemişse,

o vakit hiç panik yapmaya gerek yok.

Hem bizler değil miyiz hemen her an, her gün;
"b...k çukuruna dönüştü şu sosyal medya" serzenişinde bulunan

"Önüne gelen fake hesaplar açtırıp sağa sola çamur atıyor, siyasi veya iş alanındaki rakiplerini diskalifiye etmek için her şeyi mübah görüyor" diye dert yanan..

Bırakın bundan sonrasını siz değil,

Sosyal medya mecralarını lağım çukuruna dönüştüren pespaye tetikçiler ile onları kullanan ahlak yoksunu ağa babaları düşünsün.



Sözün özü;

Trol değilseniz,

Kendinize inanıyor, bilginize güveniyorsanız

Hakikati yazmaktan, konuşmaktan, yaymaktan kesinlikle korkmayın!

Her zaman hakikatın peşinden gidin, onu arayın!


Unutmayın;

İnsaniyet, hakikate muhtaçtır!


14 Ekim 2022 | Ramazan Demir | Balıkesir