İşini en iyi şekilde yapabilmek adına gece-gündüz, kar-kış demeden haber peşinde koşan, hazırladığı haberi halka yetiştirebilmek için zamanla yarışan, şehri ve ülkesi için kullandıkları kalemleriyle beynini yıpratan basın emekçileri adına özel bir gündü 10 Ocak.

61 yıl öncesinin ilkeli ve idealist gazetecilerinin "Simidimiz ve Hürriyetimiz İçin" diyerek sergiledikleri onurlu direniş sonucu biz çalışan gazetecilere sağladıkları sosyal hakların yıldönümüydü 10 Ocak.

Bayram olarak kutlanırdı ilk 10-11 yılında.

Sonra darbe ve muhtıralar hakları kuşa, bayramı güne çevirdi.

Dün bugün,

‘Çalışan Gazeteciler Günü’ diye kutlandığına bakmayın siz 10 Ocak’ın,

Bizimkisi de kutlama falan değil zaten!

Balıkesir'in 20 ilçesindeki gazeteciler çalışanı.. çalışmayanı.. bir olalım, beraber olalım, diri olalım, mesleki dayanışmayı sürdürelim hayali, ideali sadece.

Bu hayaller de olmasa "çekilmez" duruma gelebiliyor, günümüzün en yıpratıcı ve zor mesleği gazetecilik.

Çünkü

ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranabilirsiniz!

sadece ve sadece yıpranırsınız bizim meslekte..

Kendimden örnek vereyim.

Kırk yılı çoktan aştı basın camiası içindeki yolculuğum.

35 senedir de aklımın erdiğince yazıyor, not bırakıyorum kentin tarihine.

Yazdıklarımı bir araya getirsem, 1 değil, 11 değil, 21 kitap yapar.

O gün bugün, doğru dürüst tatil yaptığımı hatırlamıyorum.

Bayram yok.

Cumartesi-Pazar yok.

Aileye zaman ayırmak yok.

Sosyal yaşam sıfır..

Çile çok.

İt, puşt ve çakal tehditleri çabası.

Soruşturmalar, cezalar madalyamız oldu.

Bağırsaklar kısaldı, akciğerin yarısı kayboldu.

"Bakalım daha neler yaşayıp/göreceğim" diyerek beni bırakalım benle baş başa da devam edelim mesleğimizle.

Öyle anlar oluyor ve yaşanıyor ki,

biz Anadolu gazetecileri kendimizi "üvey evlat" gibi hissedebiliyoruz.

Hem

ticareti İstanbul, siyaseti Ankara'dan ibaret olarak gören ve bunu topluma sunan İstanbul medyasına/gazetecisine gösterilen ilgi-alaka karşısında hangi birimiz demoralize olmasın ki?

Düşünsenize bir kere.

Çileyi, cefayı çeken sen.

Teşekkürü, takdiri alan kelalaḳa!

Kırılmaz mı şevkin?

"Hayır" diyorsan, bizi değil kendini kandırırsın!

Bu işin alın teriyle de ilgisi yok.

Elbette ki, hangi iş yapılıyorsa yapılsın, hangi meslek dalı olursa olsun, "alın teri karşılığı" verilmeli mutlaka.

Lakin, bizim meslek diğerlerine benzemez.

Moral, motivasyona çok ihtiyaç var.

İşte bu yüzden, basın emekçileri sizden çok şey istemiyor.

ANADOLU gazetecisi sadece ve sadece saygı bekliyor.

O kadar çok da değil.

Hani o büyük gazetelerin köşelerini babalarının malı gibi kullanan, künyelerde büyük sıfatlarla yer alıp tüm işi 2-3 asistana yaptıranlar var ya..

Böyük gazeteci muamelesi yaptıklarınız var ya...

Onlar var ya...

Balıkesir'e gelse, yerel gazete, tv veya radyoda bizlerin yerinde çalışsa.

Benim buradaki meslektaşımın sarf ettiği performansın üçte birini göstermekte zorlanacaktır..

İşte sizden o gazetecilere gösterdiğiniz ilginin yarısını değil, üçte birini istiyor, bekliyor kendi yörenin gazetecisi...

Çünkü

Yereli duyuran, her türlü potansiyelini dünyayla buluşturup tanıştıran,

yerel medya ve yerelde görev yapan gazetecilerdir,

Bir an için Balıkesir'de gazete çıkmadığını, radyo-tv yayını olmadığını, internet haber siteleri bulunmadığını düşünsenize.

Nasıl hissedersiniz kendinizi ve şehrinizi?

Diyeceğim şu;

Yerel medyası ve yerel gazetecisi olmayan bir şehir, gözleri görmeyen, dili olmayan birine benzer.

Bizler, şehir sakinlerinin gözü, kulağı ve diliyiz.

Anadolu gazetecisi de hak ediyor, bir diğerine gösterilen ilgi ve alakanın üçte birini.

Hem de anasının ak sütü gibi.

Çok şey midir sizlerden olan beklentimiz?

Yoksa siz de mi "biz haberi sosyal medyadan öğreniyoruz" diyenlerdensiniz?

Çok özür dilerim, ama "foseptik çukuru"nda hakikatı ararken boğulup gitmenize gönlümüz asla razı olmaz!

Unutmadan ekleyeyim.

Gazeteyle bülteni, haberle dezenformasyonu, gazeteciyle şarlatanı da ayırt etmenizi bekliyoruz dört gözle.

Biz gazeteciler bunu kendimiz için istiyorsak namerdiz! 

Sizin sağlığınız için, şehrimiz için, insanlık için, haber alma hürriyeti için, ülkenin güçlü demokrasiye kavuşması adına istiyoruz.

#10OcakÇalışanGazetecilerGünü vesilesiyle iyi dileklerini paylaşan gazeteci dostları

iyi ki varsınız, moral ve motivasyon kaynağımızsınız.

..ve siz gazeteciler,

nasıl ki avukat, mühendis, mimar, çorbacı, tornacı, tamirci, elektrikçi mesleğini seninle paylaşmıyorsa...

sen de mesleğini paylaşma!

Selametle...