Ulen Ramazan sus! Burnunu sokma bu işlere. Sağlığına bak diye kafasına çivi çakarcasına vuruyorum,
ama mevzu Balıkesirspor olunca ne kulağı duyuyor, ne gözü görüyor, ne söz, ne ferman dinliyor!
Neden böyleyim biliyorum.
Bizim kulüpten yapılan bir paylaşımı görünce
"Helal olsun bizim Deli Kadir'e. Ne çok da kadir kıymet biliyor" diyerek atladım üzerine, sonrasında ise neredeyse tam gün o konuyla meşgul oldum.
dedim ki;
ya sayı saymasını bilmiyorlar,
ya yerliyle yabancıyı ayırt edemiyorlar,
ya kodlarıyla oynuyorlar bizim kulübün!
★★★
Paylaşımın içeriği bizim kulüpte "en çok forma giyen oyuncu" üzerineydi.
Altay ile 146. maçına çıkan Andrija Vukovic'e veriliyordu bu ünvan.
Vukoya sözümüz yok.
Bizim gibi bazen duygusala bağlasa da
o bir profesyonel, işini yapıyor.
Balıkesirspor Kulübü'nden değerli değil.
Futbolcular, teknik adamlar, yöneticiler
hepsi gelip geçici..
Tıpkı
Fuat Seyrekoğlu, Veli Toklu, Kazım Ergül, Sabri Göktaş, Gökhan Tetik, Okan Akay, Bülent Önasya, Nadir Örsel, Mesut Dilsöz, Suat Sarıca, Eşref Erkekoğlu, Günay, Can Cangök kardeşler gibi.
★★★
Bu saydığım isimler, benim bildiğim 8 ila 13 sezon arası kesintisiz formasını terletti bizim takımın.
Kaptan Fuat'ın heykeli dikildi. Anasının ak sütü gibi hakkıdır.
Örneğin Küçük Veli.. En az Kaptan Fuat kadar hakkı geçmiştir bizim kulübe.
Jilet Kazım'ın Veli'den aşağı kalır yanı yoktur. Tekmeye kafasını sokardı takımı için.
Yine bizim çocuklar Can, Günay, Okan, Gökhan, Sabri, Eşref...
Hemen hepsi karın tokluğuna giymiştir kırmızı-beyazlı formayı.
Bizim kulüpten aldıkları rakamları toplasanız alt alta, bugün takımdaki yabancı bir oyuncunun aldığı transfer ücreti kadar belki eder, belki etmez!
★★★
Bu saydıklarım değil elbet Balıkesirspor'a emeği geçmiş isimler.
Örneğin 1991-92 sezonu var benim bizzat içerisinde bulunup yaşadığım.
Güzel insan Nadir Karaağaç'ın başkan olduğu dönem.
Öyle bir yokluk vardı ki, tırnakla kazılarak bulunurdu paralar.
Son yıllardaki tablo, o dönemin yanında çok şatafatlı kalır.
Ne federasyondan gelecek 'garanti' para vardı, ne de havuz.
Oyuncuların hepsi yerli ve milliydi.
Zor dönemde kaçıp gitmek şöyle dursun; 'kan kusup, kızılcık şerbeti içtik' derlerdi.
Balıkesirspor'a zarar gelecek davranışın içerisine girmedi teki bile.
Bal-Kes'in çıkarı herşeyden önce geliyordu.
Herkes işini yaptı ve o yokluk içerisinde takım şampiyon oldu.
Sonrasında mafya-siyaset işin içerisine girdi, tadı-tuzu kaçtı Balıkesirspor'un.
O gün bugün iki yakası bir araya gelmiyor bizim kulubün.
★★★
Son 5-6 yıldaki geliriyle giderine baktım kalem kalem.
İddia ediyorum;
Öyle 30-40 kişilik yönetimlere falan hiç gerek yok.
İşi bilen 3-4 kişiye teslim edilseydi o para
Bugün kulübün kör kuruş borcu olmayacağı gibi
Kasasında 25-30 milyon lirası bulunurdu.
Durum böyleyken bizler, bugün iç sahada alınan beraberliğe göbek atmakla meşgulüz. "Bir semt takımını niye yenemedik" diye kendimizi sorgulayacağımız yerde!
Çünkü düşme hattındaki takımlarla arada hatırı sayılır puan farkı olmasına rağmen "küme düşer miyiz, düşmez miyiz" hesapları yaptığımız için 1 puana "altın" gözüyle bakıyoruz.
..ve kalkmış Ali Tandoğan'a küfür ediyoruz. Sanki dün göklere çıkaran, iki sözüyle gaza gelip kulübe posterlerini asan biz değilmişiz gibi!
..ve yine yok günlerinde yok paralara çalışıp başarılı da olan Eren Koç, Mesut Dilsöz, Eşref Erkekoğlu, Can Cangök, Muhammed Yılmaz, Suat Sarıcan gibi kendi değerlerin yokmuşcasına.. Fikretleri, Ramazanları, Alileri getiren biz değilmişcesine!
★★★
Yani benim güzel kardeşlerim
Göz göre göre kuruyup gidiyor koca bir çınar
..ve bizim gibi hastalar(!) da eli kolu bağlı seyrediyor.
★★★
Başa dönecek olursak;
Dün, bugün değil, iki sezon önce kırdı Vukovic "en fazla forma giyen yabancı oyuncu" rekorunu.
Böylesine kritik süreçte
Kalecilik ve takım kaptanlığı görevinin yanı sıra, hal, hareket ve söylemleriyle kenti gaza(!) getirme misyonunu kendine görev kabul eden
Hırvat oyuncuya jest yapılması gayet normal.
Dahası anasının ak sütü gibi hak ediyor el üstünde tutulmayı.
Lakin kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerekiyor.
Tribünlere oynamak her daim artı yazmayabilir zeki, çevik ve ahlaklı sporcular için.
★★★
Benim çok sevdiğim bir söz var;
Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.
Bunun meali şöyle:
Herkes kendi işini doğru şekilde yapmalıdır..
Balıkesirspor Kulübü'nü temsil eden ve çatısı altındaki her bir kardeşimiz içinde geçerli bu söz.
Kulübün ayarları bozuldu bozulmasına da
En azından bundan sonra bir adım atmadan önce tetebbu edip koca çınarın kodlarıyla oynanmasını tesamuh ile karşılama sevgili Kadir Dağlı başkanım.
★★★
Hem ne diyor işin ehli;
Başarılı bir kuruluşun göstergesi, problemleri olup olmadığı değil, sıkıntıların geçen senekilerin aynısı olup olmadığıdır.
Son söz;
Takım düşer, kalkar..
Lakin bizim kulübe değer kazandıracak olan yapılacak işlerdir.
Kodlar bozulursa, kocaçınar kurur!
Selametle.
03 Ocak 2020 | Pazartesi | Ramazan Demir | Balıkesir |