hocam
bu kez sana çok ciddi bir soru soracam
baştan söyleyeyim,
yine
"de git başımdan"
diye kestirip atacaksan
keseyim hemen sesi, soluğu.
★★★
- hemen duygusala bağlama ulen.
sor ne soracaksan.
lâkin sırf kıllık olsun dersen, bu kez osmanlı tokadını yersin, uyarmadı deme.
★★★
yok hocam, ne kıllığı ya.
hem beynimi tırmalayan corona değil bu kez.
sabrını biliyorum da
soru biraz uzun hatırlatmasında bulunup hemen başlıyorum
...
"delikli demir çıktı mertlik bozuldu" demiş ya köroğlu
der demez bak aklıma ne geldi;
tüfek icat olmadan önce mert miymiş ki insanlar da böyle demiş celali eşķiyası.
bi kez bu yanlış, düzeltmek lazım hocam.
ondan önce odun varmış, ok varmış, balta varmış, beş taş varmış, hem taşı sopaya söğüt yaprağıyla bağlayıp silah yapıyorlarmış birbirlerinin beynini patlatmak için.
hatta manda çıkmış söğüt dalına yuva yapmışşş..
★★★
- Irmızannn, tamam kes, saçmalamaya başladın hemen. sana inananda kabahat.
sen kim, ciddiyet kim. işin gücün gırgır, şamata, safsata..
...
haaa tamam, iyi ki safsata dedin, unuttuğum soruyu hatırlattın, saolasın.
devam ediyorum;
tüfek icat olunca mertlik bozulmuş ya, şu sizgillerden mark zuckerberg da facebooku icat edince işin boku, pardon tadı kaçtı, cılkı çıktı hocam.
kimi gerçek, kimileri sahte milyonlarca yüz var hocam face de, tivittırda.
bir bakıyorsun aynı yüzle onlarca hesap çıkıyor karşına.
kim kime dum duma misali.
tam bir sirk, ama palyaço ve maymunlardan oluşan.
anlayacağın
ortalık belagat şehvetiyle yanıp tutuşan pespayelerden geçilmiyor.
bir de çakallar var tabi.
gerçek hayatta bir baltaya sap olamamış, girdikleri her işte ellerini yüzlerine bulaştırmış, üç kağıtçılığın, puştluğun, tehdit ve şantajın, pezevenkliğin her türlüsünü yapmış tipler burayı yeni çağın silahı olarak kullanmaya başladı.
★★★
- ulen ağzın pis, ama benim lugatımda olmayan kelimelerle doğru şeyler diyorsun gibi geldi bana. devam et bakem, buradan nereye varacan, saçmalamadan nasıl bir soru soracan merak ettim.
★★★
hocam
adına sosyal medya dedikleri bok çukurunda bazı tipler, yani çakal-çukal dediğim bidon kafalı tayfa var.
hep sallıyorlar.
ülkenin seçilmiş insanları başta olmak üzere,
nerede iyi iş yapmaya çalışan biri varsa
dart gibi gördükleri ekrana yerleştirip başlıyorlar içerisinde debelendikleri bok çukuruna bulaşmış okları fırlatmaya.
★★★
taaa sabri uğur'dan beri yüreğim hep yanık bu konuda.
dün edip uğur'a taktılar, bugün yücel yılmaz'a. aynı tayfa zekai kafaoğlu'nun da elini ayağına dolaştırdı!
dedim ya hocam nerde iş yapmak isteyen biri varsa çakal takımı orada toplaşıveriyor.
Nur içinde yatsın sabri aga döneminde 50 yıl ileriye gitmiştik, ardından gelenle 10 yıl geriye düştük.
kulakları çınlasın edip abiyle tam toparlanıp yeniden uçuşa geçiyoruz derken şehir yere çakıldı, bokçu tayfası ise havalandı.
yücel yılmaz'la az biraz pır pır etmeye
başlamıştı kanadımız, umudumuz.
bugün de onu oturttular darta dönüştürdükleri face ekranına.
boklarına bulaşmış oklarını atıyorlar.
o bokun önce kendi ellerini pislettiğinin farkında değil gafiller.
Hayal kuramıyoruz artık şehrin yarınlarına dair.
sanki Balıkesir un fabrikası, bu bidon kafalılar değirmenci.
şehirle dertlenen herkesi öğütüyorlar,
çarka girmeyeni de küstürüyorlar.
★★★
bana da sallayan çok, ama nasıl bir bok olduklarını iyi bildiğim için varlıklarıyla yok gibiler nazarımda.
hem bilirsin
şerbetliyimdir
yılan görse kaçar benim suratı.
o değilde ülkem adına, şehrim adına üzülüyorum.
hadi anladık sabri agayı, edip abiyi sevemediler, yücel yılmaz'a gıcıklar, gözünün üstünde kaşı var diye beğenmiyorlar, oy da vermediler..
Unutmadan ekleme yapayım,
bir de oy verip de bugün bokçu tayfasının kayığına su taşıyanlar da yok değil, var!
iyi, güzel de hocam
memleketi de mi sevmez bu tipler.
bizim şehirde hiç mi güzel bir şey görmezler de;
"....bak bak, biz başkanı böyle şey ederiz" diyerek sırf kendi egolarını tatmin ederken
balıkesirimizin ismini de karaladıklarının farkına varmazlar, yemek yedikleri kabı kirletirler!
sırf bu yüzden mi, "sizin oralarda yahudi bile barınamamış" diyerek kendini bolu dağlarına vurmuş celali eşkiyası acaba?
★★★
aslında "ķlavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz" deyişinden yola çıkarak çakalları nazar-ı dikkate alan bizimkilere de kızmıyor değilim hocam.
daha dün öğrendim.
yüzlerce itfaiyeciyi coronaya meydan okurcasına karşılarına balık istifi gibi dizip hizaya çekmişler, bir çakalın lafına bakarak.
ya şimdi içlerindeki pozitif vaka sayısı artarsa ondan sonra ara ki bulasınız yangını söndürecek itfaiyeci!
sizler belagat sahibi pespayelere teslim olduğunuz sürece
bizler ümmet duruşundan ve kardeşlik hukukundan uzak kaldığımız sürece
hep kaybedeceğiz
hep kazanan iblis olacak!
benden bu kadar hocam.
soru falan yok.
dertliydim azıcık, soru sorma bahanesiyle dökeyim, paylaşayım istedim.
★★★
- biz de seni ciddiye alıp saf saf dinledik önemli soru soracak diye. kabahat bende. yürü git işine hadi. hem sokağa çıkma yasağı başlıyor. geçen Cuma gibi talan etmeden ortalığı, insanlara fazla bulaş olmadan, var git alışverişini yap, sonra otur evinde, ben ayva deyinceye kadar da çıkma emi..
★★★
aman be hocam, bi içimizi dökem dedik, nasihata bağladın sende işi hemen.
bilirim ilmi siyaset erbabısın,
bizim yaptığımız siyaset seni bozar.
ama yine de sen, şu markın euroya dönüştükten sonra icat edip başımıza musibet ettiği sosyal medyasındaki bidon kafalı bokçu tayfası pespayeler için bir şeyler söylebilirsin hocam.
dinlemedeyim.
★★★
- Bak benim güzel kardeşim
o senin saçma sapan sorularından elle tutulur bir şey çıkaramadığım gibi
sosyal medyadan da anlamam ben.
a sosyal biri değilim çünkü.
lakin senin anlattığından yola çıkarsak "bidon kafalı tayfa"nın yaptığının adına "yargılama hastalığı" diyebiliriz.
ve bu hastalık covid-19 virüsünden beter olduğu gibi daha tehlikelidir, bulaşan iflah olmaz, onu baştan hatırlatayım sana.
her virüsün panzehirini bulan bilimciler, biz ilimcilerle kafa kafaya versek de "yargılama hastalığı"na çare bulamadık ramazanım.
eğer bu hastalığa bulaş olmuş biri çıkarsa karşına,
sen gamsız ve umursamazsın bilirim de, ola ki bir kelam etmen gerekirse "bidon kafalı"ya
bak insan olarak yaratılmış kardeşim diye girizgâh yap, şöyle devam et:
benim hayatımı yargılamadan önce,
benim ayakkabılarımı giy,
benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç.,
hüznü, acıyı ve neşeyi tat,
benim geçtiğim senelerden geç,
benim takıldığım taşlara takıl,
yeniden ayağa kalk
ve aynı yolu tekrar git
benim gittiğim gibi.
ancak ondan sonra beni yargılayabilirsin.
...
dedikten sonra
Allah'a emanet etmeyi unutma...
★★★
- hişşt..hişşt! uyan.
konuşuyoruz, ama haybeye
adam uyumuş!
ramazannnn hişşt..hişşt!
★★★
çok pardon hocam ya.
akşam korona paranoyasına girince gece boyu uyuyamamıştım da,
senin sesin ninni gibi geldi, birdenbire dalmışım.
rüyam da yarım kaldı tüh ya
tam kızılmaskeyi takmış, kankam betman de gelmişti
birlikte covide sağlı sollu dalacaktık ki, uyandırdın beni.
acaba rüyanın sonu nasıl bitecekti.
şimdi napsam ki,
yine uyku tutmaz bunu düşünmekten.
★★★
- de git. bir de uyanığım diyorsun.
bi güzel safın önde gidenisin sen.
kavun derken kolonya, mavi derken ķırmızı-beyaz diye sayıklamaya başĺıyorsun.
hişşt, hişşt uyan.
uyan gönlüm haydi perdeni aç
çilen doldu kafesinden kaç..
★★★
ama hocam sende ninni söyler gibi konuşuyorsun.
hem uyan dedin de aklıma bak ne geldi
sahi n'olcak bizim balıkesir ile balıkesirspor'muzun hali?
- la beni çileden çıkarma, bi git başımdan, senden gayri ciddi işlerim var.
hem bırak balıkesir'i, balıkesirspor'u,
onlar bi şekilde hallolur,
kendi sağlığına bak.
aklın ermez senin o işlere.
üzerine vazife olmayan işlere elleşmeye devam edersen akıl sağlığını da yitireceksin.
★★★
o değil de hocam
"yargılama hastalığı" iyiydi.
yeni bir şey öğrettin bana, eksik olma,
Allah gönlünü de, zihnini de açık eylesin.
hadi selâmetle.
17 Nisan 2020 | Balıkesir |
