Balıkesir'in tanıtımı noktasında fırsat olarak görülüp değerlendirilmeye çalışılan 10.10.2010 etkinlikleri ülkenin birçok yerinde ses getirdi.
10.10.2010 tarihinin en çok yankısı da Balıkesir'de hissedildi!
Deyim yerindeyse dağlar yankılandı, taşlar yerinden oynadı!
İyi niyetle atılmış adım olarak gördüğüm, amacına ulaştığına ve Balıkesir'in gelecekte daha iyi tanıtılmasına ışık tutan çabaları görmemezliğe gelen çevreler oldu.
Kimileri, kendileri nemalanamayınca organizasyonu diline doladı.
Kimileri, "bir taşla 3-5 kuş vurma" hesaplarının içerisine girdi.
Kişisel hesap veya çıkarlar Balıkesir adının önüne çıkartıldı.
Balıkesir dışından bunlar görülmedi, duyulmadı.
Çatlak sesler çıkmaya çalışsa da nefesleri tutuldu!
Ama herşey bu kentte yaşayanların gözleri önünde cereyan etti.
"Ak" ve "kara"lar görüldü.
Balıkesir'i sevenlerle, Balıkesir için çırpınanlar tanındı.
Balıkesir'e "ihanet" edenlerin varlığına bir kez daha tanıklık edildi.
Balıkesirli iyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırt etme fırsatı yakaladı 10.10.2010'da.
Sonuçta kazanan yine Balıkesir oldu diyebiliriz.
Tabi yaşananlardan ders alınabildiyse eğer demeyi de unutmamak gerekiyor "kazanan Balıkesir oldu" derken.
***
O kadar çok söylenecek ve tarihe not düşme adına o kadar çok yazılacak konu var ki 10.10.2010'un bizlere tekrar tekrar anımsattığı..
İnanın hiçbirini konuşmak, yazmak içimden gelmiyor.
Bir bıkkınlık, bir usanmışlık, bir bezmişlik var içimde.
Hani atalarımızın şöyle bir deyişi var;
"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar"
Boşu boşuna dememiş atalarımız bu deyimi.
Geçmişten bugüne yaşadıklarımı bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiriyorum da;
Doğru söyleyene yer yok bu âlemde.
Doğru konuşana, dik durana göre değil bu âlem.
Doğru sözlü olan, sözünü esirgemeyenin seveni olmuyor.
Çıkarlarını düşüneceksin, fedakârlık yapmayacaksın.
Yalanla dolanla günü kurtarıp, riyakârlarla birlikte saf tutacaksın.
Ahlâksızlık üzerine bina edilmiş menfaat düzenine baş kaldırmayacaksın.
Ne mi yapacaksın?
Etliye sütleye karışmayacaksın.
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyeceksin.
Vicdanının sesine ve aklına kulak vermeyip, şeytanlarla dans edeceksin!
***
Çok dertliyim.
"Bir dokun bin ah işit" denilircesine hemde.
Sakın yanlış algılanmasın
Hayatla irtibatı kesmiş değilim.
Aksine iyi ki geçmişi gördüm, yaşadım.
Gelecek günleri de yaşamak, görmek istiyorum heyecanı içerisinde yarınlara yaşama sıkı sıkı bağlıyım.
Rabbim'e de Balıkesir'de yaşanacakları görmeme izin verecek yaşamı bana nasip etmesi için dua ediyorum.
Beni tanıyanlar ne acılara katlandığımı iyi bilir.
Bu acılara tek başıma göğüs germeye çalışırken
"En büyük acının sabır olduğunun" bilincine ulaşarak Yaradanıma sığındım.
"Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler" deyişinden hareketle
Hem geçmişi, hemde bugünü sorgulamaktan vazgeçerek
Dostumu da, düşmanımı da sevmesini öğrendim.
Siz siz olun,
Yaşadığınız dünyanın sınav sahnesi olduğunu
Aklınızdan asla ve asla çıkarmayın.
Yunus Emre ne demişti?
Mal sahibi, mülk sahibi
nerde bunun ilk sahibi.
Malda yalan, mülkte yalan.
Var birazda sen oyalan..
***
Bunları neden mi yazdım?
"Ramazan yazdı" desinler diye yazıyorum.
Duydunuz veya duymadınız.
Duyanınız da duymayana duyurmuştur zaten.
Eee malum..
Balıkesir'de en iyi başarılabilen iş dedikodu.
Bire bin katarak anlatıldığını da benden iyi bilirsiniz.
Yüzünüze gülünüp arkanızdan kuyunuzun kazıldığını da..
İyi şeyler yapmaya çalışıldığında çelme takıldığını da, çamur atıldığını da..
Devlet'in bir bakanı günün birinde bana;
"Ben bakan olmamayım diye en büyük ihaneti Balıkesirliler'den gördüm. Atmadıkları iftira, sıçratmadıkları çamur kalmamıştı." demişti.
Dünle bugün arasında fark yok.
Balıkesir için gecesini gündüzüne katanada bok atılıyor.
Onlarca, yüzlerce, binlerce kişiye istihdam yaratıp ekmek verenede..
Balıkesir adını ülkeye ve dünyaya duyuranada çamur atılıyor.
İyiyle kötünün, güzelle çirkinin ayırt edilmesini isteyenede..
Takdir ediyorum Balıkesir'i bu başarısı nedeniyle.
Hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum.
***
Sizler değil belki ama merak edenler vardır.
"Ramazan yazdı" deniliyor ya..
Evet şimdi yazıyorum.
Gözlerinizi dört açıp dikkatle okuyun:
İyi yazanla, kötü yazanı ayırt edin...
***
Bir sözüm de;
Yıllar yılıdır pusuda yatıp
Bir taşla üç-beş kuş vurma hayaliyle yanıp tutuşan
Geçmişte bunu birçok kez deneyipte hüsrana uğrayan
Bugün yeniden sahneye çıkıp assolistliğe soyunanlara..
Sizi bilende de bilmeyende akli baliğ sanıyor.
Aklınızı başınıza devşirin yahu...
...
ve meraklısına bir dip not:
Bu hafta Fenerbahçe-Galatasaray derbisi var. Bebek katili, terörist başı da maçı izleyecek..!
Haberiniz olsun..
Yazmadı demeyin sakın...!