24 HAZİRAN gazetesi, sadece Susurluk'un değil, Türkiye'nin o dönemki demokrasi mücadelesine ışık tutan bir örnekti.

Küçük bir kasabanın sınırlarını aşarak, ülkenin genelinde demokratik değerlere sahip çıkmış; toplumsal vicdanın sesi olmuştu.

Hüseyin Şadi Kural, adaleti, özgürlüğü, demokrasiyi savunmanın ne kadar kıymetli olduğunu göstermişti.

24 HAZİRAN, sadece siyasi haberleriyle değil;

Aynı zamanda sanatı ve kültürü destekleyen yazılarıyla da Susurluk’un fikir hayatına önemli katkılar sağlamıştı.

24 HAZİRAN gazetesinde sanat sayfaları hazırlanıyor; şiir köşeleri, tiyatro haberleri de yapılıyordu.

Arşive göz attığımda neler yoktu ki…

Hasan Kartal’ın Cem Karaca’yla yaptığı röportaj, evrensel gazeteciliğin bir yansımasıydı.

Hüseyin Şadi, “Serbest Sütun” köşesinde sık sık toplumsal meselelere dair çarpıcı yazılar kaleme alıyor, mesela PTT’nin telefon zammını eleştirerek “Telefon bir lüks değil bir ihtiyaçtır” diyordu.

Günün Ardından” köşesinde Av. Nihat Kosova, İran’daki Şah İktidarını öyle bir yorumluyordu ki sanki birkaç yıl sonra gerçekleşen İran Şah’ına yapılan darbeyi öngörüyordu.

Aynur Tunçer, “Dişe Diş” köşesinde kısa ve özlü yazıları ise Susurluk halkının günlük yaşantısına dair derinlemesine gözlemler sunuyordu.

Yine “Serbest Sütun” da “Bu şehrin insanlarının kültürel hareketlere ihtiyacı vardır.” deniliyordu.

Bu sefer imza, Fikret Kutlubay’a aitti...

Daha kimler vardı kimler…

Gazete, birçok farklı yazarın kaleme aldığı köşe yazılarıyla zenginleşiyordu…

Hadi Kural yazıyordu…

Esra Sümerli yazıyordu…

Fikri Gökçeer yazıyordu ki o dönem (1965), Susurluk kaymakamıydı…

Yine bir başka kaymakamımız (1978), Erdoğan Altınsoy yazıyordu…

Halit Girgin, Vahdettin Sevinç, Ergün Çor, Çetin Er yazıyordu…

Şiir köşesinde Hüseyin Kestel şiirlerini paylaşıyordu.

Zeki Öner “Köyden”,

Cemalettin Kılıç “Yeri Gelince”,

Sevinç Seda “Bazı Bazı”

Diyerek köşelerinden sesleniyordu Susurluklulara...

Her görüşten, her düşünceden yazarlara sayfalarını açıyordu 24 HAZİRAN.

24 HAZİRAN gazetesi yazarlarıyla, yazılanlarıyla, demokratik değerlere sahip çıkmasıyla, kültür ve fikir hayatımıza sağladığı katkılarıyla, o dönemin ruhunu ve mücadelesini yansıtmasıyla unutulmaz bir miras bıraktı bizlere…

O günler unutulmamalı...

24 HAZİRAN ekolü, 1961 yılından bu yana KARDEŞ gazetesi ile birlikte Susurluk’un yerel basınında ara vermeden devam ediyor.

Ben de köşe yazarı olarak bu sürecin içinde 20 yıldan bu yana yer almaktan gurur ve mutluluk duyuyorum…