Biz çocukken hep kirliydik…
Annemizin yıkanırken hamam tasını kafamıza vurmaması için sudan kaçan çocuklardık.
Biz çocukken esnaftık…
Bahçemizdeki erik ağacından topladığımız erikleri, gazete kağıdından yaptığımız külahlarla tren garında 25 kuruşa satan çocuklardık.
Biz çocukken yabani otlar uzmanıydık…
Bağlıklarda, Taş yarmada binbir çeşit otların arasından “Kuzukulağını” ilk bakışta tanıyıp toplayan, mayhoş tadıyla severek yiyen çocuklardık.
Biz çocukken çok büyüktük…
Uçan balonumuz gökyüzüne yükselirken dünyaya yukardan bakan çocuklardık.
Biz çocukken korkusuzduk…
Kurban bayramlarında alınan koçun üstüne binmeye çalışan çocuklardık.
Biz çocukken tamirciydik…
Bisikletimizin patlayan lastiğini söküp takan, yama yapan çocuklardık.
Biz çocukken avcıydık…
Hatap deresinde küfenle balık tutmaya, kızılcık ağacından yaptığımız atkıçlarla kuş vurmaya çalışan çocuklardık.
Biz çocukken marangozduk…
Tekerleklerini sana yağla yağladığımız tahta arabalar, tahta tüfekler yapan çocuklardık.
Biz çocukken mucittik…
Karpuz kabuğundan gemi, undan yapışkan, tencere kapağından direksiyon, telden araba, söğüt dalından sipsi, tüpgaz borusundan patlangaç yapan çocuklardık.
Biz çocukken keşfederdik...
Mahallede yıkık boş evlerde gizli yerler bulup, yeni maceralara atılan çocuklardık.
Biz çocukken hayalperesttik...
Bulutlara şekiller uyduran, uçurtmalarımızla yıldızlara seyahat eden çocuklardık.
Biz çocukken şairdik...
Rüyalarımızı kelimelere döken, ağaçlara, kuşlara şiirler söyleyen çocuklardık.
Biz çocukken dedektiftik...
Mahalledeki sırları çözmeye çalışan çocuklardık.
Biz çocukken sanatçıydık...
Renkli kalemlerle duvarlara hayallerimizi aktaran, çamurdan heykeller yaparak sanatın tadını çıkaran çocuklardık.
Biz çocukken dosttuk...
Paylaşırdık, gülerdik, ağlardık; birbirimizi kollayan, arkadaşlığımızla büyüyen çocuklardık.
Biz çocukken adaletliydik...
Top oynarken kuralı çiğneyen olursa itiraz eden, haklı olanın yanında duran çocuklardık.
Biz var ya…
Çocukken çocuk gibi çocuklardık…