Gerçek şu ki, zaman zaman anlamakta zorluk çekiyorum yaşanan bazı olayları, ve gelişmeleri.
İşte bunlardan biri de Büyükşehir konusu.
Balıkesir'in Büyükşehir kapsamına alınacak olmasını davul-zurna eşliğinde halaylar çekerek kutlamamız gerekirken,
neredeyse yas ilan edecek bazı çevreler.
Büyükşehir'e karşı çıkanların niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
Öyle olmasa neden ağıt yakılsın ki?
Neymiş efendim,
Büyükşehir Balıkesir'i ilçeleriyle daha da ayrıştıracakmış!
Köylüler perişan olacakmış!
Yeni yeni vergiler gelecekmiş!
Balıkesir'i hem ekonomik, hem sosyal yönden zor duruma sokacakmış!
Geçin bunları kardeşim..
Büyükşehir'e karşı çıkanlar aslında, küçük hesaplar peşinde koşanlardan başkaları değil.
Kentlerinin değil, kendilerinin çıkarlarını düşünenler de diyebiliriz bu kesim için.
Neden mi?
Çok basit.
Büyükşehir oluyoruz.
Balıkesir il merkezinin değil, Dursunbey'in Sağırlar köyünden Ayvalık'ın Beşiktepesine
Marmara Adası'nın Asmalı köyünden Sındırgı'nın Akçakısrak köyüne kadar
18 ilçesine,
30 küsur beldesine
yaklaşık 900 köyüne hitap edecek,
buna göre plan-program yaparak
14 bin 456 kilometrelik alanını dikkate alıp proje üretmek demek Büyükşehir olmak..
Anlayacağınız bundan böyle Balıkesir'e belediye başkan adayı veya başkanı olmak o kadar çok kolay olmayacak!
Bol keseden atmakla falan olacak iş değil 2014'te başkan seçilmek.
'Yol, su parası almayacağız' derseniz eğer, Havran’daki Seyit efendiye, Ayvalık’taki Ali beye, Gönen’deki Ömer amcaya yediremiyeceksiniz!
'Batçıklar, dalçıklar yapacağım'
'O caddeden karşı caddeye üstten geçiş vereceğim' falan deseniz bile Sındırgı’daki, Bigadiç’teki, Bandırma'daki hemşehrimiz buna inanmayacak.
Değişen, dönüşen Türkiye’nin gözü açılan, yani futbol takımı tutar gibi parti tutmayı bırakan insanlarının karşısına daha farklı, daha gerçekçi vaadler vererek çıkmak zorundasınız.
Büyükşehir olmak, büyük düşünen başkanlar, belediye yönetimleri demek bir başka anlatımla.
Ayrılıkçılar çıksa da,
çatlak sesler yükselse de,
'istemezük' diyenler yırtınsa da;
Balıkesir Büyükşehir diyebiliriz şimdiden.
Bir dönemin üzerine sünger çekiliyor, yeni bir dönemin yol haritası çiziliyor.
Bugünden itibaren büyük düşünen, büyük hedefleri olan, büyük bir coğrafyayı şaha kaldıracak isimler gerekli.
Büyükşehir olmak demek;
Bir milyon 250 bin nüfusa hitap edecek, derdiyle tasalanacak Büyükşehir Belediye başkanı demek.
Büyükşehir olmak demek;
"Bandırma ve Edremit il olsun" tartışmalarına ve ayrışmalarına sonsuza kadar nokta koymak demek.
Büyükşehir olmak demek;
Ayvalık'ın Altınova beldesinden Marmara'nın Avşa Adası'na kadar her ilçe, belde ve köy için karar vermek demek.
Büyükşehir olmak demek;
Genel bütçeden aktarılacak gelirlerin kat be kat artacağı, bunun da hizmete dönüşmesi demek.
Büyükşehir olmak demek;
Tüm ilin bölgeseler planlarını yapmak, çarpık kentleşmenin önüne geçmek, çağdaş, modern, yaşanabilir kentler demek.
Büyükşehir olmak demek;
Her ilçe belediyesin kendi kafasına göre imar planı yaparak yeni rant alanları yaratmaması demek.
Büyükşehir olmak demek;
Bir milyon 250 nüfusa hitap edebilecek projeler üreten, büyük düşünen, büyük hedefleri olan belediye başkanı demek..
Sözün özü;
Büyük düşünen, bu ilin her yerini iyi bilen ve bu özelliğine göre proje üretenlerle yola devam edilecek,
Küçük, basit hesaplarla günü kurtarma hesabı yapanlara ise, "hele sen bir çekil bir kenara bakalım" denilecek.
Herşeyden önemli getirisi ne olacak derseniz,
Cevabım şudur:
Merkezi, Marmarası ve Körfeziyle üç parçalı Balıkesir BÜTÜN şehir olacak.
Anlayacağınız Balıkesir, tek vücut, tek ses olup 2023 hedefine yol alacak.
Dün bizim gazete, Büyükşehir'i sokaktaki vatandaşa sormuş.
Onların içinde birinin kullandığı aşadığaki şu sözü kulaklara küpe gibi.
Bakın ne diyor;
“Büyükşehir'e karşı çıkanın ya aklı yok, ya da bilgisi yok!”
Büyük düşün, büyük şehirli ol..
Siz düşünseniz de, düşünmeseniz de..
Büyükşehir hayırlı,
Cumanız mübarek olsun..