Sizler bu yazıyı okuduğunuz sırada büyük ihtimalle Türkiye alt siyasi partinin genel başkanı ve bir partinin ruhunun katıldığı Akşam yemeğini konuşuyor olacağız.
Cuma günkü yazımın sonunda son dakika gelen Meral Akşener’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Adaylığı’na razı olduğu haberine yer vermiştim.
İşte bu çerçeveye paralel olarak ‘Güçlendirilmiş’ kavramı ile süslenen Parlamenter Sisteme dönüşün detayları bu yemekte konuşulup tartışılacak. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener geçtiğimiz hafta da bir araya gelmiş, o görüşmelerde Meral Hanımın şiddetle karşı çıktığı Kılıçdaroğlu’nun adaylığına razı olduğu mesajı verilmişti. Hatta İçişleri, Adalet, Ekonomi gibi bakanlıkların İYİ Parti, Kültür ve Turizm, AB İlişkileri gibi konular CHP’ye verileceği bilgileri de kulislere sızmıştı. Milli Eğitim, Milli Savunma, Dışişleri, Tarım ve Orman, Çalışma ve Aile Bakanlıkları konusunda durumdan bahsedilmemişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın katılımı ile gerçekleşen siyasi yemekten neler yansıdı bilmiyorum. Fakat bu 2023 seçimlerine yönelik en kapsamlı muhalefet buluşmasıdır. Bu yemekte Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ne kadar konuşuldu bilmiyorum. Bu adaylığa diğer genel başkanların nasıl baktığı da önemli.
Bu yemekte aynı isimlerin Akşener’in Başbakanlığına nasıl baktıklarına da önem taşıyor.
Aslında Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakılması aranan etkisiz Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu manasını da taşıyor. Kılıçdaroğlu etkisizliği kabul eder mi? Göreceğiz.
Geldiğimiz noktada Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ortaklığında altı benzemez partiyi bir araya getirdi. Yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşı karşıya kaldığı çaresizlik ise alternatif arayışları değerli hale getiriyor.
Fakat yaşanan bunca sorunlara ve çözümsüzlüklere karşı muhalefet çözüm ve öneri ile milletin karşısına çıkmaktan halen çok uzak. Bu tür dönemler muhalefet açısından akıllı ve mantıklı çözüm yolları ve projeler sunmak için büyük fırsat doğurmaktadır.
Oysa muhalefet yaşananlara karşı çözüm ve projeler üreterek milletin önüne sunmak yerine toplumun %80-%90 oranında dönüşünü istemediği Parlamenter Sistem’e ‘Güçlendirilmiş’ şapkası altında geri getirme sevdasına düştü. ‘Güçlendirilmiş’ Parlamenter Sistem’ aslında siyasi istikrarsızlıklara neden olan Başbakanlığa geri dönüşten başka bir şey değil. Siyasilere yeni makamların dışında yenilik yok.
Bazı STK’ların oyuncağı haline gelmesini sağlayacak dışarıdan kanun teklifi hakkı ile demokratik görüntü verilmeye çalışılacak. Oysa halen milletvekillerine ait kanun verme yetkisi yapısal değişiklikler yapılmadığı için kullanmaları kısıtlıyken bu hangi faydayı sağlayacak bilemiyorum.
Muhalefetin bir araya gelmesi siyasetin geleceği açısından güzel gelişme. Fakat bu bir araya gelme ülke sorunlarını doğru okumadan sadece Erdoğan karşıtlığı ve iktidar paylaşımı noktasında kalırsa memleketi yeni maceralara sürüklemekten başka işe yaramaz.
Her şeyden önce parlamenter sisteme dönüş Türkiye’nin hangi sorunlarını çözer, hangi sorunlar doğurur çok iyi analiz etmekte fayda var. Aksi takdirde şu meşhur Ağa ve Kâhya’nın yol hikâyesinde olduğu gibi sonuçta “Biz bunu neden yedik?” konusuna döneriz.
Kalın sağlıcakla…