Koşulsuz “sevilir tabii" derdim, kim sorarsa eskiden.
Başlıkta size yönelttiğim soru üzerine aylar, yıllar geçti.. Beynimdeki soru işaretleri çoğaldı. 
Akabinde cevabını bulamadığım sorular birbirini izledi. 
Yaşadığım bir çok olay etkili oluyordu bunda. 
Misal; maddi ve manevi yanında yer aldığın, mutluluğunu ve acısını paylaştığın kişi veya kişilerden en büyük nankörlüğün gelmesi ister istemez aklını karıştırıyor insanın.
Şu an senin de aklına yaşadığın bazı olaylar geldi, beynin tarumar oldu, yüreğin katılaştı biliyorum.
Durun bir sakin olun, hemen celallenmeyin yahu.
Kendim için konuşuyorum
İçimdeki Allah aşkından dolayı
Sevgimi milyonlara bölüp paylaşabilirim.
Yaradan'ın yarattıklarına güzellikle yaklaşabilirim.
Kötülük yapanlara karşı sabredip susabilirim. 
Aynı üslupla karşılık vermeyebilirim, vermem de..
Ama...
İşte aması var..
 
Sevgi üzerine sınırsız ve birbirinden güzel cümleler kurabilirim.
Hitap ettiğim gönülleri feth edebilirim. 
İnsanları kandırabilir, peşimden koşturabilirim. 
Yapmacık davranışlar sergileyebilirim.
Ortamlara uyabilir, eyyamcı olabilirim. 
Her konuşana "haklısın, doğru söylüyorsun" diyebilirim
"Öyle değil mi ama Ramazan" diyerek benden asılsız, uydurma sözlerini kalabalık ortamlarda onaylatmaya çalışan riyakârları, "aynen söylediği gibi" karşılığını vererek haklı gösterebilirim. 
Ama...
Yapamıyorum bunu.
Eskiden atıyordum içime, görmemezliğe geliyordum..
Şimdiyse kim olursa olsun karşımdaki, yalanını vuruyorum şamar gibi suratına..
 
"Yaratılanı seviyorum, Yaradan'dan ötürü" diyerek Yunus Emre, Yaradan'ın yarattığı her şeye, hoşgörüyle, sevgiyle bakılmasını tavsiye etse de bize; 
Sevemiyorum ben herkesi. 
Yüreğinde Allah korkusu taşımayanı, vicdan sahibi olmayanı sevmiyorum.
Kendini beğenmiş ukala tipleri, kibirlenenleri, dedikodu üreteni, iftira atanı..
Can acıtanı, ocak söndüreni, zulmedeni, merhametsiz olanı sevemiyorum, sevmiyorum..
Dost, arkadaş gibi görünüp acı ve mutlu gününde ortalarda görünmeyen ve arkandan film fırıldak çevireni neden seveyim hem ben.
Şimdi açık ve net bir soru yöneltiyorum sana; 
Kendini Yaradan'ı sevmeyen yaratık sevilir mi ?
Efendim!
Duyamadım seni..
İçinde mırıldanma, yüksek sesle haykır ki, duyabiliyorum seni?
 
Ezcümle;
İnsanız, hepimiz hata yapabiliriz.
Farkına vardığımızda bunun özür dilemesini bilmeliyiz.
Hata yapanı affedebilmeliyiz.
Amma velakin
Hata yaptığını ve özür dilemesini bilmiyorsa insan, onu ben neden seveyim?
Üzgünüm;
"Yaratılanı seviyorum, Yaradan'dan ötürü" diye düşünen Kul Yunus'a katılmıyorum.
Günün sözü:
Ey hayat! 
Ölüme şükret,
seni de onun yüzünden seviyorum.