Devlet Su İşleri Balıkesir 25. Bölge Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz günlerde Söve-Günaydın Göletinin modernizasyonu için yerinde inceleme yapmışlar.
Taa yıllar önceydi; sanırım 2012 yılı…
Bir grup çiftçi ziyaretime gelmiş, Söve Göletinde açık kanal sulama yapıldığını, bunun da yaklaşık dörtte üç oranında bir su kaybına yol açtığını, tarlalarını verimli sulayamadıklarını, bir an önce “Kapalı Sistem Basınçlı Sulama” sistemine geçilmesi gerektiğini, bunun için valiyle, kaymakamla görüştüklerini, çalmadık kapı bırakmadıklarını ama bir sonuca ulaşamadıklarını anlatmışlardı.
“Yaz bizim sorunumuzu köşende” demişlerdi, “belki siyasiler sorunumuzla ilgilenirler…”
Aslında sorun her ne kadar çiftçilerimizi ilgilendiriyor gibi görünse de hepimizi, bu şehirde yaşayan herkesi ilgilendiriyordu.
Ben de bir umut, yazmıştım.
Tabi seslerini duyan olmadı…
Yıllar sonra da olsa kapalı sisteme geçilerek suyun boşa akacak olmaması sevindirici…
Söve-Günaydın Göleti, toplam 1880 dekar tarım arazisinin sulanmasına, Göbel Mahallesinin içme ve kullanma suyuna hizmet ediyor.
Gölet bakımından şanslıyız…
-Karapürçek Göleti ile 1.010 dekar tarım arazisi,
-Çataldağ Göleti ile 1200 dekar tarım arazisi,
-Asmalıdere Göleti ile 1390 dekar tarım arazisi,
-Demirkapı Göleti ile 1900 dekar tarım arazisi sulanıyor.
Bunların yanı sıra yeni göletler de yapılıyor…
Çalışmaları devam eden Dereköy Göletinde depolanacak su ile 4160 dekar tarım arazisinin sulanması sağlanacak.
Ümiteli Göletinde gövde dolgu çalışmaları devam ediyor; bu göletle 2200 dekar tarım arazisinin sulamaya açılması hedefleniyor.
Proje ve planlama safhasında olan;
-Balıklıdere Göletinde 1340 dekar,
-Reşadiye Göletinde 1020 dekar,
-Bozen Göletinde 1510 dekar,
-Yıldız Göletinde 1100 dekar,
-Kayıkçı Mahallesinde yapılacak gölet ile de 2430 dekar tarım arazisi sulama imkanına kavuşturulacak.
Ve böylece tarım arazilerimiz sulu tarıma açılarak verim artışı sağlanacak, çiftçimizin refah düzeyi yükselecek.
Tüm göletlerimizin basınçlı borulu sulama sistemleriyle yapılması da en önemli isteğimiz.
Biz yıllarca tarımı bir çift öküz, bir tek sabanla yapacağımızı düşündük.
Öküzün yerine traktörü koyarsak tarımın gelişeceğini sandık.
Oysa tarım:
“Biyoloji” demek…
“Ekoloji” demek…
“Ekonomi” demek…
Tarım artık bir “bilim.”
Ben ülkemizin geleceğinin “tarımda” olduğuna inanıyorum.
Topraklarımızdan azami verimin alınmasını istiyorum.
Üreticilerimizin, çiftçilerimizin, köylülerimizin bu sektörden adilce kazanç sağlamalarını istiyorum.
Su kıtlığını iyiden iyiye hissettiğimiz şu zamanda…
Göletlerimizdeki suyun kapalı sisteme geçip boşa akmamasını istiyorum…