Bazılarına göre sıradan bir gün, bazılarına göre en kısa ay olan Şubatın son günü...
Bize göre; 28 Şubat, soğuk bir gece, saatler süren despotik, insanlık onurunu incitici, vesayetin, seçilmişleri resmen ezmeğe kalkıştığı bir gecedir..
Bize göre 28 Şubat; İnancımıza zincirlerin vurulmaya kalkışıldığı, bin dörtyüz yıllık akidemizin, yediden yetmişe bu milletin baş tacı ettiği Kitabı olan Kur'an nurunun söndürülmeğe kalkışıldığı uğursuz bir gecedir.
Bize göre 28 Şubat; Mazlumların zalimlere karşı direndiği, İmam-Hatip neslinin kökünün kazınmasına yönelik kararların dikte ettirilmeğe kalkışıldığı en karanlık gecedir..
Bize göre 28 Şubat; İkna odaları vasıtasıyla, bacılarımızın başındaki örtülerin çıkartıldığı gözyaşı ve kan gecesidir...
Bize göre 28 Şubat; Binlerce masumun sırf inancı yüzünden zindanlara tıkıldığı, orada kaderine terkedildiği melun bir gecedir...
Bize göre 28 Şubat; Devletle millet arasındaki bağın kopartıldığı, insan haklarının, özgürlüklerin ayaklar altına alındığı bir gecedir...
Bize göre 28 Şubat; İncitenlerle incinenlerin tarih sayfalarına kazındığı, büyük düşünenlerle küçük düşünen cücelerin, millet iradesiyle vesayetin, Hak'la batılın çatıştığı bir gecedir...
28 Şubat aynı zamanda; Bin yıl sürecek denen bir sürecin, Allah'ın hesabıyla nasıl tersine dönebildiğinin, Kaderin üstünde bir kader olduğunun da göstergesi bir gecedir.
28 Şubat; Zulm ile abad olunamayacağının, mazlumun ahının yerde kalmayacağının, insanları ötekileştirmenin kaybettiği, kardeşliğin kazanacağının, uyanışa vesile olan ve sonuçta imanın zafere ulaşacağının , Hakk’ın batıla galebe çalacağının işaretidir. 28 Şubat; Yaşamayanların anlayamayacağı kadar korkunç, yaşayanların bir daha görmek istemeyeceği, beyinlere pranga vurulmasının ne kadar acı sonuçlar doğurduğunun delili bir gecedir...
28 Şubat; dahili ve harici ihanet çetelerinin, bu milletin İslam’la yoğurulmuş kadim değerlerini zorbalıkla yok etme girişimidir.
Kısaca 28 Şubat; Allah'ın Nurunun Firavun zihniyetiyle söndürülmeye çalışıldığı; Ancak, “Onlar istemese de Allah'ın Nurunu tamamlayacaktır.” vaadinin en somut delilidir..
Hatırlamak bile istemediğimiz 28 Şubat’ın sene-i devriyesinde; İdlib’de yaşanan hain tuzak da göstermiştir ki, bu milletin kendisinden başka dostu yoktur..
Ne Amerika’nın müttefiklik ayakları, ne Rusya’nın dostluk numaraları asla inandırıcı değildir.
Ümmetin son kalesi ve umudu olan devletimizi yıkmak, milletimizi bölmek için tüm şer odakları ittifak halindedir.
Bize düşen; her ne olursa olsun birlik ve beraberliktir. Bizim başka ülkemiz yok..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti giderse, dünya mazlumlarının sığınacağı liman da kalmaz..
Şunu bir kere daha hatırlatmak ve zihinlerimize kazımak gerekir ki: “Küfür tek millettir.” Artık rehavet halinden uyanıklık haline geçme vakti geldi ve geçiyor bile.
Bu uyuşukluk, günübirlikçilik, eyyamcılık, yağcılık ve yalakalık hali devam ederse, tekrar 28 Şubatları yaşamamız da mukadderdir. Zira tarih, tekerrürden ibarettir.
Bu vesileyle, her şart altında Hakk'ı savunan, kendisi incinse bile milleti için kimseyi incitmeyen zerafet ve letafet abidesi T.C. eski Başbakanı, merhum hocam Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN'ı, bu vatan için canlarını ortaya koyarak şehadete koşan tüm şehitlerimizi rahmetle ve şükranla yad ediyorum.. Rabbim mekanlarını Cennet eylesin ...
ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA 28 ŞUBATLAR YAŞATMASIN..