CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın, 27 Ağustos 2014'de zorunlu olarak bıraktığı AK Parti genel başkanlığına 998 gün sonra geri dönüşü parti tabanıyla birlikte millette yeni heyecan yarattı.
Büyük beklentiler var!
Hani o ‘fabrika ayarlarına dönülmeli’ deniliyordu ya.. İşte böyle düşünenleri güzel günler beklediğini bizzat sayın Erdoğan müjdeledi.
“Türkiye’yi değiştirmenin kendimizi değiştirmekten geçtiğinin bilinci içinde yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce 2019’a kadar, ardından da 2023’e kadar yapacakları çalışmaları takvime bağladıklarını, yıl sonuna kadar bütün parti teşkilatlarını elden geçirmek suretiyle yeni bir yapılanmanın adımlarını atacaklarını söyledi.
İktidara gelişinden bu yana her alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişikliklere imzasını atan AK Parti, devrimi bu kez parti içerisinde yapacak!
Türkiye’nin yeni dönemine yenilenmiş kadrolarıyla, daha çok çalışarak, milletin her kesimini kucaklayarak gireceğini söyleyebiliriz.
Yeni dönemin şifrelerinden biri de, 15 yıllık iktidar sürecinin getirdiği rehavetle arızalanan gönül köprülerinin güçlendirilmesi olacak diyebilirim.
“Gönül kazanmayı oy kazanmak kadar önemli gördüğümüz için o kadar zor süreçleri aştık” diyen sayın Cumhurbaşkanı, partide, en alt kademeden en üste kadar yeni bir dönemin başlayacağını duyurarak aynı zamanda yeni dönemin de yol haritasını çiziyordu.
Önce refik, sonra tarik (Önce yol arkadaşı, sonra yol) sözüne atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri de çok önemli:
“Yolumuzun doğruluğundan şüphemiz asla yok. Bunun murakabesini milletimiz bizzat kendisi yapıyor. Herhangi bir eksiklik, aksaklık gördüğünde bize mesajını veriyor. Biz de milletle zıtlaşılmayacağının, millete tepeden bakılamayacağının bilinciyle bu mesajın gereğini her seferinde yerine getirdik.”
Reis’in mesajları çok açık aslında. Biz ne desek boş!
O’nu tanıyan, izleyen herkes neler yaşanacağını kendi adı gibi biliyor!
O’nu tanıyan, izleyen herkes neler yaşanacağını kendi adı gibi biliyor!
Tek şunu söyleyeyim.
Çok engeller çıkarıldı AK Parti’nin, dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına. İçeriden ve dışarıdan gelen etkiler, darbeler hepimizin mâlumu.
Engeller, milletle kurulan ve temeli sağlam atılan gönül köprüsüyle aşıldı. Hedeflenen atılımlar bu sayede gerçeğe dönüştü.
Şu an zaten siyaseten rakibi olmayan AK Parti, fabrika ayarlarına dönüp yıpranmış parçalarını değiştirdiğinde, Türkiye Tayyip Erdoğan önderliğinde tam yol ileri gidecektir..
***
BUGÜNDEN ŞUNA KENDİNİZİ HAZIRLAYIN
AK Parti’nin rakibi yok aslında. Türkiye’nin hâkim partisi. İsteseydi hiç referandumda ısrar etmez iktidarını rakipsiz sürdürürdü.
Bu doğru mu?
Doğru...
Ama o sistem ülkeyi iki ileri, bir geri yaptırıyordu. Bunu iyi gören AK Parti, 15 yıllık iktidarında hem kendini geliştirdi, dönüştürdü hem de milletle el ele verip 16 Nisan’da Türkiyeyi değiştirdi.
Bugün belki bir çok şeyin farkında olunamayabilir, ama son yüz yılın en büyük devrimiydi yapılan.
Bugün belki bir çok şeyin farkında olunamayabilir, ama son yüz yılın en büyük devrimiydi yapılan.
Bu yönüyle bakıldığında Erdoğan’ın partinin başına yeniden dönüşüyle aynı zamanda Türkiye’deki sistem değişiminin ikinci aşaması da tamamlandı.
En önemli yansıma ise 2019 seçimlerinde görülecek. Türkiye siyasi partiler çöplüğü olmaktan kurtulacak!
Çünkü yüzde 10 barajı artık geride kaldı. Yeni baraj yüzde 50 artı 1 oldu.
Çünkü yüzde 10 barajı artık geride kaldı. Yeni baraj yüzde 50 artı 1 oldu.
Bundan böyle koalisyon devri kapandı. Sistem partileri kendi ideolojilerinin ötesindeki seçmen kitlesini de kucaklayıcı olmaya zorlayacak kesinlikle.
AK Parti kendini yenileyeceği yeni dönemde işte bunun da temelini atacak MHP’lisini, Büyük Birlikçisini, Hür Davacısına kucak açarak.
Hani merhum Turgut Özal'ın "dört eğilimi" bir araya getiren çıkışı vardı ya..
AK Parti de 'Türkiye Sevdalıları'nı buluşturup kucaklaştıracak tek çatıda.
23 Mayıs 2017